*Başlamanın, başarmanın, ilham almanın yaşı yoktur. Konu ne olursa olsun, ‘benden geçti…’ gibi sözleri uzay boşluğuna fırlatmak isterdim” diyordu İris Apfel.
Büyük çerçeveli gözlükleri, kırmızı ruju ve gösterişli takılarıyla simgeleşen moda ikonu İris Apfel geçtiğimiz hafta 102 yaşında vefat etti.
Apfel’in renklere, kumaşlara ve aksesuarlara ilgisi babasının işlettiği küçük butikte başladı. 9-10 yaşlarında New York’ta eskicileri, pazarları gezerek başlayan tutkusu yaşamının sonuna kadar devam etti. Üniversitede sanat tarihi eğitimi alan İris, iç mimari alanında da uzmanlaştı.
Zaman içinde 67 yıl evli kaldığı Carl Apfel ile ‘Old World Weavers’ tekstil firmasını kurdular. 17., 18. ve 19. yüzyıllara ait kumaşlarda uzmanlaşan çift, Amerika’da bulamadıkları tekstil ürünlerini aramak için farklı ülkelere çokça seyahat etti. İstanbul’da Kapalıçarşı’yı defalarca gezen İris “Türkuaz rengine olan tutkumu İstanbul’a borçluyum” demişti.
İris, kalıpları yıkan, geleneksel tarzdan uzak bir stil anlayışıyla eski ve yeniyi birleştirdi. Tasarım çevreleri ona, ‘First Lady of Fabrics / Kumaşların First Lady’si’ lakabını taktı.
“Başkalarına benzemeye çalışmayacaksın. İnsanın ömrünü bitiren bir hal o. Kendin olmak, hafiflik demek ve özgün bir duruş demek” anlayışıyla yol aldı Apfel.
Antika kumaşlar konusunda otorite olan İris Apfel, Beyaz Saray dahil olmak üzere birçok restorasyon projesine danışmanlık yaptı.
Eğlenceli kişiliği, tükenmeyen enerjisi, renkleri korkusuzca kullanan vizyonuyla başarılı bir iç mimar ve iş kadını oldu. “Kıyafetlere hep gücümün yettiğinden çok para harcadım ama bir kot pantolona 15 dolardan fazla vermedim (…)” diyordu.
El attığı her işte başarılı olan tasarımcı asıl ününü 80’li yaşlarında kazandı. Emekli olduktan sonra, “Önümde iki seçeneğim vardı. Olumlu veya olumsuz olmak. Ve bardağın yarısının dolu olduğunu söylemeyi tercih edenlerdenim” diyen Apfel, 95 yaşındayken dünyanın en önemli modellik ajanslarından IMG’nin teklifiyle profesyonel modellik kariyerine adım attı. Birçok dergiye kapak oldu.
“Çok çoktur. Az ise sıkıcıdır / More is more. Less is a bore” mottosunu ilke edinen İris Apfel yaşın hayata yön veren bir unsur olmadığını her daim hissetti, hissettirdi.
↔↔↔
İris Apfel için yazdıklarımın çeşitli web sayfalarından bir derleme olduğunu belirtmeliyim.
Şimdilerde insan ömrünün uzadığı bir gerçek. Ama sanırım gerçek yaşam kendini yenilemeyi sürdürürken gülmeyi bilenlerindir.
↔↔↔
Tasarımdan söz etmişken… Geçen hafta AKM’de Rossini’nin en yenilikçi eseri olarak bilinen II. Mehmet (Maometto II) Operası’nı izledim. Sahneye konmasının yanı sıra Gizem Betil kostüm, Zeki Sarayoğlu da dekor tasarımıyla çok etkileyiciydi.
Özetle iyi bir tasarım yaşamın her alanına şekil verebiliyor.
Sağlıkla kalın.