Fenerbahçe’nin ve Türk Kadın Ulusal Voleybol Takımımızın Kaptanı Eda Erdem Dündar’ın heykeli, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Yoğurtçu Parkı’nda Lefter, Can Bartu ve Alex’in heykellerinin yanına dikildi.
Eda, bununla da yetinmeyip Uluslararası Voleybol Federasyonu tarafından tarihin en iyi 100 sporcusu listesine de seçildi.
Kadın bir sporcumuzun heykelinin dikilmesi, gelecek nesillere örnek gösterilmesi hepimiz için gurur verici. Özellikle kadınların baskı gördüğü toplumlarda bu seviyeye ulaşabilmek büyük bir çabanın ama en önemlisi cesaretin ürünüdür.
Başta Eda olmak üzere tüm ulusal kadın voleybol takımımızın bizlere gurur veren başarıları, voleybolun ulusumuz tarafından daha çok sevilmesine katkı sağlıyor. Gençlerimiz bu spora daha fazla eğiliyor, her mahallede voleybol okulları açılıyor.
Yakın gelecekte bu sporda çok daha büyük sportif başarılara imza atabileceğimizi söyleyebilirim. Oyuncu stokumuz gün geçtikçe artıyor. Tabi ki parlayan yıldızlarımızın hem niteliği hem de niceliği, Eda gibi öncülerin açtığı yol sayesinde artıyor ve kümülatif olarak artmaya devam edecek.
Bu çerçevede çok uzak olmayan bir gelecekte voleybolda Türk ekolünü literatüre altın harflerle yazdıracağımıza inanıyorum.
Ancak Eda öncülüğünde ‘Filenin Sultanları’nın açtığı sportif başarıdan daha öte bir yol var…
Yeni bir yol bu… Erkek egemen olan toplum yapısının, açılmasına kolay kolay müsaade edemeyeceği bir yol.
Kadın, fırsat verildiği zaman toplumda belki de erkeklerden çok daha fazlasını gerçekleştirebilir. Çünkü kadın yaratır.
Atatürk’ün şu sözünü kafamıza mıh gibi çakmamız gerekir: “Dünyadaki her şey kadının eseridir!”
Spor özgürleştirir, cesaretlendirir, güçlendirir. Bu üç bileşen, özgür düşüncenin de formülüdür. Kadını söz söyleyemeyen toplum, özgür düşünce üretemez.
Özgür olmayan, korkak ve eğitimsiz toplumların kendi egemenlikleri için vazgeçilmez olduğunu düşünen dünyadaki bazı yönetici sınıfların da son tahlilde fazlasıyla yanıldığını ifade etmek isterim.
Nitekim tahmin edilemeyecek kadar yakın bir gelecekte sanayi devriminden beri alışılagelen atalarımızın bize öğrettiği klasik toplum yapısı ortadan kalkacak. Başrolde de yapay zekâ olacak.
Özgür düşünce üretemeyen bir toplum, yapay zekânın da evrilmesiyle oluşacak olan yeni dünya düzeninin köle toplumlarından birisi olacaktır. Bu kadar nettir.
Eda’nın heykelinin ölümsüzleştirdiği duruş, işte bu köleliği kabul etmeyen, toplumunu yeniden ayağa kaldıracak olan kadının duruşudur.
Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu olsun!