“Ree karati beşem Betsalel ben Uri ben Hur lemate Yeuda / Gör ismen belirttim. Yeuda kabilesinden Hur oğlu, Uri oğlu Betsalel.” Bu pasuğa baktığımızda Betsalel yani Mişkan çadırının mimarının sadece babasının değil büyükbabasının adını da öğreniriz. Tora bu konuda hassas davrandıysa mutlaka bizlere verdiği önemli bir mesajı vardır demektir. Raşi’nin açıklamasında Hur Miryam’ın oğlu olarak belirtilmektedir. Tora bunu anlayabilmemiz için iki önemli figüre göz atmamızın doğru olduğu sonucuna bizleri ulaştırır. Bu iki figür Moşe’nin ablası Miryam ile onun oğlu Hur’dur.
Moşe Rabenu Tora’yı almak üzere Sina Dağına çıktığında halkın danışması için iki kişiyi görevlendirir; Aaron ve Hur. Tora Mişpatim peraşasının sonunda onlar hakkında Moşe’nin “Mi baal devarim yigaş aleem / Söyleyecek sözü olan onlara yaklaşsın” talimatına yer verir. Nitekim Moşe’nin döneceği zamanı yanlış hesaplayan halk ‘erev rav’ denilen grubun kışkırtmasıyla önce altın buzağı için Hur’a yaklaşır. Hur halkın fikrini kabul etmemekle yetinmez, onları çok sert ve acı sözlerle ikaz eder. Sonunda geri adım atmaya yanaşmayan Hur isyancılar tarafından öldürülür. Midraş Hur’un acı ve keskin sözlerinden dolayı Tanrısal korumayı kaybettiğini öğretir. Hur yine de hayatını ‘Kiduş Aşem’ adına feda etmiştir.
Ve Miryam… Hayatını feda etmemekle birlikte ilkelerine bağlılıkta asla taviz vermemiştir. Miryam çok küçük yaşlardan itibaren Mısır’da İbranilerin geleceğine yön veren kararlarda etkili olur. Gelin bu konuda da Midraş’ın Talmud’un ışığında yazdıklarına bakalım.
Mısır’daki topluluğun lideri olan Moşe, Aaron ve Miryam’ın babası Amram firavunun erkek çocukların öldürülme kararının hemen ardından eşinden ayrılır. Liderini yalnız bırakmayan toplumun erkekleri de aile yaşamını sekteye uğratacak bir karar olmasına rağmen eşlerinden ayrılma kararı alırlar. Miryam bu noktada babasının karşısına çıkar ve aldığı boşanma kararının firavunun kararından daha zalimce olduğunu belirtir. Miryam firavunun kararının sadece erkekleri kapsadığını ancak Amram’ın bu kararıyla sadece erkeklerin değil kızların da dünyaya gelmelerine engel olduklarını söyler. Miryam bu çıkışı ile yeniden aile yaşamının tesis edilmesini sağlar ve erkekler tekrar eşleriyle evlenir. Bu evlilik Moşe Rabenu’nun dünyaya gelmesiyle taçlandırılır. Moşe nehre bırakıldığında nereye gittiğini gözlemleyen ve firavunun kızı sütanne aradığında kendi annesini Moşe’ye süt vermesi için getiren kişidir. Görüldüğü gibi Miryam asla geri adım atmaz. Yaşadıkları acılara rağmen Yahudi halkının geleceğine yürekten inanır ve inançlarının peşinden gitmek için elinden gelen her şeyi yerine getirir.
Böylelikle Miryam, oğlu Hur ve o düşüncede olan insanlar gelecekte Mişkan çadırının inşasıyla muhteşem bir esere imza atacak olan Betsalel’in tohumlarını ekerler. Dünyaya keduşa getiren ‘Mişkan’ inşa edebilen nesilleri hazırlamamız ancak sarsılmaz bir bağlılık ve fedakarlık yoluyla olur. Betzalel'in şanlı geçmişinden söz edilmesinin sırrı burada yatmaktadır.