Vayikra – Şabat Zahor FEDAKÂRLIK

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
20 Mart 2024 Çarşamba

Vayikra kitabına başladığımızda özellikle korbanlardan söz eden ilk peraşalarda konuşma yapan bilgelerimizden genellikle aynı tema üzerinde dolaşım göze çarpar. Fedakârlık.

Benzer şekilde çocukların ilk Tora adımları atılmaya başlandığında Midraş, Vayikra ve korbanlar konusunun tam da çocuklar için uygun olduğunun sinyalini verir. Aslında bu Midraş biraz açıklamaya muhtaçtır. Yaratılış hikâyesinin heyecanı, ataların yaşayışları,  Mısır’dan çıkış hikâyeleri ve Tora’nın alınışı dururken neden bu konu ile başlangıç yapılması gerektiği her dönem bir soru işareti olma özelliğini korumuştur. Midraş’ın buna verdiği cevap korbanların saf olduğu gibi çocukların da saf olduğu ve iki saf unsurun birbirini daha kolay kabul edebileceği yönündedir. Çocuklarımız saflıkları nedeniyle korbanlar konusunu daha rahat algılayabileceklerdir. Evet, çocuklarımıza kutsallık ve saflık temalarını aşılamak için en uygun zaman küçük oldukları yaştır.

Rabiler bize, çocuklarımızı etkilemek ve motive etmek istiyorsak, onlara gençken ulaşmamız gerektiğini öğretir. Onlara Tora yaşamını ve onun ne hakkında olduğunu öğretmek için büyümelerini beklemek akılcı değildir.

Vayikra, Tanrı’nın Mişkan içinde Moşe’ye konuştuğu ilk zamanlardan söz eder. Pekude peraşasında gördüğümüz gibi Mişkan çadırında yer alan Aron üzerinde Keruvim denilen çocuk yüzlü iki melek figürü vardır. Tanrı’nın sesi Keruvim arasından gelmektedir. Bir başka deyişle yaşları küçük çocuklar iken eğitim aldığımızda Tanrı’nın sesini en net şekilde duyabileceğimiz açıktır.      

Genç bir ağacın nispeten kolaylıkla bükülebilen yumuşak dalları vardır. Bir ağaç yaşlandıkça, dalları bükülmeyecek kadar sert hale gelir. Aynı şey çocuklarımız için de geçerlidir. Çocuklarımız küçük olduklarında bizlerin doğru davranışlarından çok daha kolay ve güzel şekilde etkilenebilirler. Büyüdüklerinde ise daha sert ve dirençli hale gelirler. Türkçede sıklıkla kullanılan ‘ağaç yaşken eğilir’ ifadesi doğru bir yaklaşımdır. Elbette öğrenmek ve değişmek için hiçbir zaman geç değildir. Ancak insan büyüdükçe bu daha zorlaşır. Yaş ilerledikçe sorgulama ve kuşku ile yaklaşma da artar. Eğer amaç Keduşa ve saflık ise başlangıç için küçük yaşlar idealdir.

Bu çabanın bir parçası olarak, çocuklarımıza istem dışı ilettiğimiz mesajlar konusunda özellikle dikkatli olmamız gerekiyor. Özellikle başkalarına veya kendisini eleştirirken veya iltifat ederken konuşmaların şekli çok önemlidir. Çocuklar, ebeveynlerinin genç bir kadının ne kadar güzel olduğu hakkında coşkulu bir şekilde konuştuklarını duyduklarında, önemli olanın bu olduğunu düşünürler.  Çocuklar, ebeveynlerinin çalışkan ve mükemmel notlar alan diğer çocuklar hakkında coşkuyla övündüklerini duyduklarında, önemli olanın sıkı çalışma ve çaba yerine zekâ ve sınav sonuçları olduğunu zannederler.

Çocuklarımıza küçükken ulaşmalı, onlara gençlik yıllarında en önemli olanın Tanrı’ya bağlılıkları, Tora sevgileri, ince karakter özellikleri ve çok çalışmaları olduğunu anlatmalıyız. Bu onların yaşamına güzellik, kalite, kutsallık ve saflık katacaktır.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün