Bugün artık aynı hislere sahip olmasam ve yolum sıkça geçmese bile, çocukluğum ve gençliğimin en güzel yıllarının geçtiği Büyükada’nın en azından Büyükada nostaljisinin kalbimdeki yeri farklıdır. Maden’deki mahallemiz, arkadaşlarımız, evimiz, güvenli ve özgür yaşam alanımız, o günlerde kıymetini bilmediğimiz önümüz deniz arkamız orman arasındaki cennetimiz… Ancak Büyükada’da çocukluğuma dair bir başka nahoş anı daha vardır. O da evimize çıkan uzun merdivenlere gelmeden önce ana caddede olan çöp konteynırı ve orada günlerce ve bazen haftalarca toplanmayan, konteynırın içinden taşan, bazıları patlayan çöp torbaları. O yıllardan burnuma yapışan, caddedeki güzelim pembe zakkumlara rağmen burnumun direğini kıran çöp kokuları ve görüntüleri gözümün önünden gitmiyor. Bir de buna adamızın birkaç sene öncesine kadar var olan meşhur at kakası kokusunu da eklemek gerek.
***
Senelerce ikametgahım Büyükada’da olduğundan, seçmen olmaya hak kazandığım yıldan itibaren birkaç seçim hep Büyükada’da oy verdim. Büyükada’da oy vermek, İstanbul’a göre çok keyiflidir. Tepede okulda oyunuzu çok büyük bir kuyruk beklemeden verirsiniz, tanıdıklara rastlar selam verirsiniz. Sonra hava güzelse güzel bir yürüyüş yapar, evinize veya bir lokantaya yemeğe geçerseniz. Seçim gününden ziyade, keyifli bir pazar gününe döner. Büyükada’da oy vermeye başladığım ilk günden beri, yerel seçimlerle genel seçimler benim için farklıydı. İlk oyumda önceliğim adayı kimin en iyi temizleyeceği, kimin çöplerimizi zamanında toplayıp bize temiz bir çevre ve çevre sağlığını riske atmayacak çözüm üreteceği idi. Bugün kimse olaya öyle bakmıyor ama yerel seçimlerde belediyeden göreceğimiz hizmet için adayların siyasi görüşünün önemli olmaması lüksüne sahip olmamızı dilerdim.
***
Bu seçimlerde “İstanbul’u alacağız”dan ziyade, “İstanbullu kazanacak” yaklaşımının olmasını isterdim. “Bir belediyenin başlıca görevleri nedir?” diye arama motoruna yazdığımda, çocukluk travmam olan çöp toplama da dahil olmak üzere, sokakların temizlenmesi, su dağıtımı, kanalizasyon, şehir içi yol hizmetleri, doğalgaz dağıtımı, zabıta hizmetleri, cenaze hizmetleri gibi halkı ilgilendiren, çevre ve halk sağlığını koruyan görevler var. Ayrıca sağlık hizmetleri, eğitim hizmetleri sağlama, fiyat ve ücret tespit etme, pazar yerleri kurma, nikah işlemleri, kültür merkezi, spor alanı gibi görevlerin de belediyeye ait olduğunu okudum.
Bu seçimlerde adayların gerçekten bizler için neler yapacaklarını net olarak duymak, anlamak isterdim. Öncelikle görevleri arasında genelde değinmedikleri sokak hayvanları, onların sağlığı için neler yapabileceklerini bilmek isterdim. Çevre ve insan sağlığı, güvenliği haricinde eğitim, kültür, sanat alanında bizlere ne katabilirler bilmek isterdim. İnternetten aramak değil, tüm adayların en azından sosyal medyasından detaylıca okumak isterdim.
***
Uzun yıllardır Büyükada’da değil, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde oy veriyorum. Okulları çok daha kalabalık, oy kuyruğu çok daha fazla. Bu sene ilk defa heyecansız ve gönülsüz gittiğim oy vermenin ardından, ilk defa daha keyifli bir seçim izledim. Değişim isteyenin de, değişim istemeyenin de oy vermesi lazım. Siyasi görüşü ne olursa olsun, tüm yerel partilerin “İstanbul’u kazandık” değil de “İstanbullu kazandı” diyeceği yerel seçimlere…