“Bize bakanlar kibiri değil tevazuyu görmeli. Geçmişte bize yapılanları kalbimize gömüyoruz ve bu başarıyı bize oy vermeyen seçmenlerimizle paylaşmak üzere sevincinizi sessiz yaşıyoruz…”
Uzun zamandır siyasilerden duymaya hasret kaldığımız sözler, yüzler ve ifadelerdi geçen pazar akşamı yaşanan.
Büyükşehirlerin başarısı bir yana; Üsküdar’ın ilk kadın Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’ın kazandığını görmekti mesela umut. İtiraf edeyim, özgeçmişini araştırmaya bile gerek duymadan, kendi önyargılarımla bari mütedeyyin görünümlü bir aday gösterselerdi demiştim. O her ne demekse… Gerek Üsküdar’a, gerekse de canım küçüklük ülkem Beyoğlu’nda CHP’ye hiç şans vermemiştim. Kültür Daire eski Başkanı Mahir Polat’ın, İBB Miras nezdinde başarılarından sonra Fatih’ten aday gösterilmesine ‘Vah Vah!’ diye içerlemiştim. Çok küçük bir farkla kaybederek bize Fatih’teki değişimin yüzünü gösterdi.
Herkes geçmişe göre daha da büyük bir fark beklerken, yerel yönetim ciddiyetle, eser vererek, hizmeti eşit sunarak ve herşeyden önemlisi gereksiz polemiklerden kaçınarak seçimleri kazandı. Çoğu CHP seçmeninin zannettiğinin aksine her bir adayın ne kadar iyi çalışıldığını, özenle belirlendiğini gördük.
Bu seçimlerin en tadından yenmez kısmı, uzun bir süredir devam eden kutuplaşmayı kırması, toplumun belli bir kesimindeki olumsuz enerjiyi bertaraf etmesi oldu.
Dün mahallem Şişli’de selam verdiğim her bir esnaf, komşular, telefonla konuştuğumuz çoğunluk bir başka ‘umut’ ile günaydınlaştık. Bu ülkenin aydınlık insanları olarak, geçmişin doğrularını heybemize alıp, artık kimseyi ötekileştirmeden herkesin eşit vatandaş olacağı bir ülke hayal ettik.
İstanbul’a küsen, ben ‘İstanbul Tükenmeden’ dedikçe “Çoktan tükendi!” diyen dostlarım.
Hadi gelin, aydınlık zihinlerin ürettiği kamu hizmetininin tarifsiz keyfini sürelim şehrimizde.
Büyükada’mızda, Prens Adalarımızda ‘bayramlarda ücretsiz sefer uygulamaları’ yerine 1950’lerin Büyükada’sını, Beyoğlu’nu hayal etmek istiyoruz.
İBB Miras tarafından restore edilen çok değerli tarihi eserlerimizin, sadece CHP’ye her daim oy veren kesime değil, tüm halkın geneline yayılacak, sanatı topluma indirgeyecek uygulamaların bu dönemde hayata geçmesini arzu ediyoruz.
Seçim sonuçlarını gören bir dostumun “İşte şimdi yandık, bizimkiler rehavete girerse çöpleri bile toplamazlar!” demesinin aksine, bu önemli sınavın şimdi başladığının farkındalığında “Tam yol ileri!” sözüne uygun hizmetin her alanda ilerlemesini umuyoruz.
Bu şehrin asli unsurları olan farklı inanç gruplarının ihtiyaçlarının dinlenip, artık özellikle cemaati kalmamış semtlerdeki ibadethanelerin ihtiyaçları, restorasyonları için İBB Miras tarafından projelendirilmesini arzu ediyorum.
Oy almak uğruna kutuplaşmanın artmadığı, popülist söylemlerin sona erdiği, aklıselimin galip geldiği, hiçkimsenin kendini yabancı hissetmediği bir dönem olsun. Şimdiden yaklaşan bayramların tüm topluma hayırlı olmasını dilerim!