Yıl 1975. Türkiye ilk kez Eurovision Şarkı Yarışması’na katılıyor. Semiha Yankı, ‘Seninle Bir Dakika’ adlı parçasıyla ülkemizi temsil ediyor. Her ‘ilk’, tatlı bir heyecan yaratır. Konuyla ilgilenen herkes o gece ekran başındaydı. Kalabalık arkadaş grupları evlerde toplanmış. Kahveler yarışma başlamadan içilmiş, ikramlar sonraya bırakılmıştı…
Göz alıcı kıyafetleriyle biri kadın, diğeri erkek olan sunucular gecenin yıldızları gibiydi. Renkli sahne şovları, dekor ihtişamın birer parçasıydı.
Evde televizyon karşısında oturan herkes kendine göre bir puanlama sistemi oluşturmuş, her şarkı sonrası ‘harikaa’ veya ‘bunda iş yok’ gibi değerlendirmeler yapılıyordu. Geç saatlere kadar devam eden yarışma, kulislerdeki heyecanlı bekleyişin ardından birinciliği kazanan ülke ilan edildi. Seslendirdikleri parça bir kez daha tekrarlandı. Yarışma alkışlarla son buldu.
O yıl ülkemizi temsil eden parça dereceye giremediyse de, katılımcı olmak güzel bir deneyimdi.
↔↔↔
Eurovision Şarkı Yarışması ilk kez 25 Mayıs 1956’da İsviçre’de gerçekleşti. Her yıl tekrarlanan yarışmaya sadece pandemi nedeniyle iki yıl ara verildi.
Bu yıl 68’incisi gerçekleşecek yarışmaya sayılı günler kaldı. Eurovision’a 11 Mayıs Cumartesi gecesi İsveç’in Malmö kenti ev sahipliği yapacak. 37 ülkenin katılacağı yarışma, Eurovision’un resmi YouTube kanalından izlenebilecek.
Eurovision her ne kadar bir müzik yarışması olsa da siyasetin puanlamayı etkilediği bilinen bir gerçek… Halen Ortadoğu’da yaşanan gerilimin 11 Mayıs gecesi Malmö Arena’ya gölge düşüreceği endişesi ise ayrı bir gerçek.
Avrupa Yayın Birliği (EBU) tarafından yapılan açıklamada katılımcı ülkeler haricinde bayrak veya siyasi mesaj içeren pankartlarla gelenlerin engelleneceğini belirtti.
Çok sayıda Suriye, Lübnan, Irak ve İranlı göçmenin yaşadığı Malmö’ye 100 bin göstericinin geleceği tahmin ediliyor. Malmö Emniyet Müdürlüğü sözcüsü, gösterilerde olay çıkmaması için geniş güvenlik önlemleri alındığını, Norveç ve Danimarka’dan da polis ekiplerinin destek için geleceklerini açıkladı.
↔↔↔
Geldiğimiz noktaya bakar mısınız?
1975’teki tatlı heyecan, yerini huzursuz bir bekleyişe bıraktı.
Bu yıl Eurovision’da seslendirilecek, dereceye girecek şarkıların keyfine varmak yerine, neredeyse, ‘şu yarışma kazasız, belasız bitse’ gibi bir ruh halinde olmak çok üzücü.
Görünen o ki teknolojik gelişmeler sanatın medeniyete bir adım daha yaklaşması yerine, silah sanayine yenilikler getirmeyi yeğliyor.
Kötümserliği bir yana bırakırsak, ön izlemelere baktığımda Eurovision 2024 için favorim, Lüksemburg.
Sağlıkla kalın.