Mafya dediğimiz vakit Godfather filminin efsanevî müziğini besteleyen İtalyan Nino Rota’nın eski dünya İtalya’sını ve derinlerden gelen bir tehlike habercisi olan ritmi aklımıza gelir…
Don Corleone stili, yaşam biçimi ve gösteriş bakımından herkesin kafasında bir imaj şekillendirmiştir…
New Yorklu bir İtalyan olan dedem Thomas Milano aslen Calabrialı bir aileden geliyor.
Sayesinde İtalya’dan Amerika’ya uzanan aile hikayesi yüzünden biraz aşina olduğum ve dünyadaki en kuvvetli mafya varlığı olan bölgeye dair bildiklerimi aktarmak istedim…
Vahşi güzelliği, zeytin ağaçları arasında denizin kenarında çizmenin en ucunda bulunan Reggio Calabria dedemin ailesinin geldiği bölge…
Köyü ise Cosenza…
Godfather ve benzeri konuları işleyen filmler yüzünden herkes Cosa Nostra yani İtalyanca “bizim şeyimiz” anlamına gelen Sicilya mafya terimini bilir.
Fakat İtalya’da son derece aktif olan iki mafya oluşumunun isimleri pek bilinmez.
Napoli bölgesi Camorra ile, Reggio Calabria ise Ndragheta ile meşhurdur…
Calabria mafyası ne derece kuvvetli sorusunun cevabını aramadan evvel kulağa garip gelen Ndragheta’nın kökünü izah etmek isterim.
Calabria İtalya’daki birçok bölge gibi antik Yunan medeniyeti ve Bizans yerleşimi olarak tarihte var oldu. Hatta bazı yerlerde hala antik Yunan diyalektlerinin kullanıldığı köyler mevcut. Andros (adam) ve Agatha (cesur) kelimelerinin ürünü olan Ndragheta, İtalya’nın Anti Mafya Direktörlüğü’nün (DIA) ‘dünyadaki en güçlü ve tehlikeli kriminal örgütü’ olduğunu vurguluyor.
Corriere della Calabria gazetesine göre İtalya’nın gayrisafi millî hasılasının yüzde 3,5’i bu bölge ve bu örgüte ait.
2013’te 80 milyar dolar gelir ile Deutsche Bank ve McDonalds’ı sollayan Ndragheta siyasi olarak da güçlü. Bölgedeki oyların yüzde 20’si kontrolleri altında…
Bir şirket olarak değerlendirirsek İtalya’nın en büyük beşincisi olacak kadar gelir ve güce sahip bir yapı.
Calabria mafyası halen yıllık 64 milyar dolar kazanmakta… Bu meblağ Avrupa’daki kokain ticaretinin yüzde 80’ini elinde tutan Ndragheta yapısına küresel bir güç de veriyor tabii…
Neticede para güç demek.
Kırk ülkede varlığı biliniyor…
Mafyanın parasının Monte Carlo ve Milano’da tutulduğu ancak müdahalenin kolay olmadığı da bilinenlerin arasında.
6000 mensubu var…
160 hücreye dair bilgi mevcut.
Latin Amerika’dan Avustralya’ya birçok ülkede mafya aileleri yaşamakta ve kokain ticaretini sürdürmekte.
İtalyan Parlamentosu Anti Mafya Komitesi 1800’lerde oluşmuş bu örgütün nizamını ve işleyişini El Kaide’nin yapılanmasına benzetiyor…
Papa Franceso’nun 22 Haziran 2014’te Ndragheta’yı aforoz ederek vahşetin son bulunması çağrısını mafyanın kalbi Calabria’da halka seslenerek yapmıştı.
Gerçek o ki Sicilya mafyasının vahşetinin ve gösterişinin yanında Ndragheta’nın sessiz, şaşaadan uzak yaşam biçimi şöhretinin yayılmasını engellemedi… Cosa Nostra mafyanın daha ‘light’ bir yanı olarak görülmeye başladı…
90’larda mani puliti (temiz eller) operasyonuyla meşhur olan ve mafya lideri Toto Riina tarafından infaz emri verilmiş Giovanni Falcone ve Paolo Borsellino’nun suikastı ardından bayrağı teslim alan isim magistrate (yüksek hakim) Nicola Gratteri.
Gratteri dedemin hemşerisi.
Calabria’da mafyanın hüküm sürdüğü bir bölgede muteber bir kanun adamı olarak yükselmiş biri…
İtalya Başbakanı Meloni’den daha fazla korumaya sahip Gratteri 30 yıldır sıkı koruma altında yaşıyor.
Dünyadaki en büyük sığınak mahkemelerinden biri Calabria’da ve İtalyan ordusu tarafından korunuyor.
600 avukatın oturabileceği ve bin küsur insanın duruşmaları izleyebileceği kadar büyük mahkeme salonlarına sahip.
Nicola Gratteri her gün sığınak mahkemeye giderken onlarca araba dolusu korumaların yanı sıra uzaktan kumanda edilebilecek bombalar da dahil olmak üzere tüm patlayıcıları taramak ve etkisiz hale getirmek için jammer ile geziyor.
Niye bilmiyorum ama büyürken Falcone, Borsellino ve şimdi de Gratteri çok hayran olduğum ve kendimi yakın hissettiğim insanlar…
Belki dedemin köklerine olan aşkımdandır…
Ya da dedemin babasının New York’ta Al Capone ve bir sürü başka mafiosi ile yakınlığına tepki olarak benim dedemin kendi başına pis işlerden uzak kalıp çok başarılı olması…
Çok mafya hikayesi duydum aile içinde…
Bir yazı dizisi olur desem hiç abartı olmaz…
Lojistikten, restorana, içki satışlarından inşaata kadar daha birçok alanda etkindi dedemin ailesi…
Dizinin ismi Sopranos olmaz Milanos olur muhtemelen…
Benim aileme dair bir hikâye olur…
Mafya gibi gayrı kanuni oluşumlardan oldum olası dedem gibi hoşlanmam fakat her şeye rağmen her İtalyan Amerikalının bildiği ve benim büyük dedemin ahbabı olan Al Capone’un sevdiğim ve doğru bulduğum bir lafı ile yazıyı bitireyim…
Benim karakterimi ve köklerimi iyi anlatır; “nezaketimi sakın zayıflık olarak algılamayın çünkü nezaketsiz olduğunuz vakit benimle ilgili hatırlayacağınız şey zayıflık olmayacak”.
Bu da göçmen ve savaşçı ailemin bana mirası…