2 Haziran Pazar günü Türkiye’nin çeşitli illerinde sokak hayvanlarının katledilmesini önlemek için mitingler yapıldı. Öldüren değil, yaşatan yasalar isteyen hayvan severler sadece bilgisayarlarının klavyesiyle tepki vermek yerine, İstanbul Yenikapı, İzmir Gündoğdu Meydanı, Eskişehir Yediler Parkı, Giresun Ata Park, Mersin Özgecan Aslan Meydanı gibi nice illerde belirlenen miting alanlarında toplanarak, bu katliama karşı tek yürek yürüdü.
***
Teklif edilen yasaya göre, barınaklarda 30 gün içinde sahiplendirilmeyen sokak hayvanları uyutulacak. Yani ötenazi yapılacak. Hayvan sever şahıslar tarafından sokaktan kurtarılan, veterinere götürülüp tedavi ettirilen, banyo yaptırılıp temizlenen, sosyal medyalarda hayvan sever takipçi odaklı paylaşılan sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi bile otuz günü aşabiliyorken, barınakların yetersiz ve kirli koşullarında, otuz gün içinde barınaktaki tüm hayvanların sahiplenmesini beklemek mantık dışı ve imkansızdır. ‘Uyutulmak’ terimi kullanılarak ifade edilen öldürmek, sürdürülebilir de değildir… Belediyeler, aslında yapmaları gereken kısırlaştırma işlemlerini yapmadıkça, sokak hayvanları üremeye, üreyen hayvanlar da barınaklarda katledilmeye devam eder. Bu, içinde hayvan sevgisi olan her insan için, acı veren bir sondur.
***
Türk Veterinerler Hekimleri Birliği, bu yasa yürürlüğe girerse, zehirli enjeksiyonla sokak hayvanlarına ötenazi uygulamayacaklarını açıkladı. Türk Veteriner Hekimleri Birliği de sahipsiz sokak hayvanlarının çoğalmasının ardında yatan sebebin, yerel yönetimlerin Hayvanları Koruma Kanunu’nun gerektirdiklerini yapmaması olduğunu belirtiyor. Yani çözüm yine kısırlaştırmadan geçiyor. Veterinerlerin bu sağlam duruşu, aklıma yıllar geçse de unutamayacağım, sokak hayvanlarını koruma mitingleri haberlerini okurken gördüğüm, küçük bir çocuğun tuttuğu o pankartı hatırlatacak; “Babam veteriner, öldürmez.”
***
Bu yazım sonrasında, mail kutuma “saldırgan sokak köpekleri”, “yurtdışında…” diye başlayan birkaç mesaj gelme olasılığı yüksek. Yazım tabii ki saldırgan olduğu saptanmış birkaç sokak hayvanı için değil. Onlar mutlaka profesyoneller tarafından alınıp rehabilite edilmeli (öldürülmemeli). Ancak tüm sokak hayvanlarını toplatmak, halk arasında ‘ölüm kampı’ olarak adlandırılan barınaklara kapatmak ve 30 günde sahiplenmeyenleri öldürmek, katliamdır. Uyutma kelimesi, sağlıklı bir köpeğe ötenazi yapılmasını yumuşatmaz. Yurtdışı, Avrupa modeli… gibi bir tartışmaya girmeden önce ise, yurtdışında hayvanlar için yapılan diğer her şeyi örnek alalım önce; hayvanlara daha sağlıklı yaşam merkezleri yaratmayı, mecburi kısırlaştırmaları, hayvanlarını terk eden insanlara kesilen astronomik cezaları, gönüllü kişilerin yardımlarını…
***
Bu yasaya karşı çıkan tüm hayvan severlere, yasa çıkarsa zehirli enjeksiyon uygulamayacaklarını belirten tüm onurlu veterinerlere, acı bir olay olmadan da günlük hayatında sokak hayvanlarına, barınaklara maddi manevi yardım edenlere, çeşitli illerde 2 Haziran günü mitinglere katılıp sokakta olan, sokak hayvanlarının yanında olan herkese çok teşekkür ediyorum. Siz çok güzel insanlarsınız… Güzel insanlarla dolu ülkemizde bu yasanın yürürlüğe girmeyeceğine, sokak hayvanlarını öldürmeyecek yaşatacak çözümlere ulaşılacak kararların alınacağı günlerin geleceğine inanmak istiyorum.
