Uzun zamandır Şabat konusuna çok yer vermemiştik. Bu yazıda biraz Şabat gününün Tanrı ile aramızdaki bağı nasıl oluşturduğuna bakmaya çalışacağız. Peraşamızın sonunda Şabat gününü ihlal eden kişinin cezalandırılması meselesi ile de peraşamızla bağlantıyı sağlayacağız.
Şabat günü Minha duasında okunan ‘Tek’ olma temasını işlerken Yahudi halkının benzersiz olduğu vurgusunu yaparız. Cümle aslında basittir. “Sen birsin ve Adın birdir ve yeryüzünde tek bir ulus olan senin ulusun Yisrael gibi kim vardır?” Bu çok güzel ifadeyi bizler neden Şabat günü Minha duasında okuruz?
Tur kitabının ‘Orah Hayim’ bölümünde bir gelenekten söz edilir. Burada Ehal açılırken okunan pasuktan söz eden Tur Şabat günü öğleden sonranın yani Minha saatinin çok özel bir istek zamanı olduğunu vurgulamaktadır. Pasuk şöyledir: “Vaani tefilati leha Ad… et ratson / Tanrı’m benim duam kabul zamanında Sana’dır.” Burada diğer toplumlardan bir ayrıcalık yaptığımızı anlamak zor değildir. Diğer toplumlar tatil veya dinlenme günlerini genellikle ‘boş’ tabir edilebilecek şeylerle geçirirken Bene Yisrael yemek yedikten, dinlendikten hatta biraz da alkol aldıktan sonra dua etmek ve Tora dinlemek için yeniden sinagoga giderler. İşte bu fark Şabat öğleden sonrasını ‘et ratson / duaların kabul zamanı’ yapar. Bu zaman özel bir sevgi ve yakınlık zamanıdır.
Şabat gününün önemli temalarından biri Şabat gününü gözetenlerin Tanrı ile özel ilişkileridir. Trani şehrinden Rabi Yosef, Şabat gününü koruyan ve gözetenlerin Tanrı’nın ‘tek’ olmasına tanıklık ettiklerini paylaşır. Aynı zamanda da Tanrı Şabat günü Yahudilerin ‘tek’ oluşuna vurgu yapar. Şabat, Tanrı’nın dünyanın Yaratıcısı ve Hükümdarı olarak eşsiz konumunu ilan ettiğimiz gibi, Tanrı da deyim yerindeyse benzersizliğimizi kutlar.
Gemara Masehet Berahot’ta Tanrı’nın taktığı Tefilin içinde yer alan Tora bölümlerinden söz eder. Bu bölümlerde Bene Yisrael’e övgü vardır. İlk cümle Divre Ayamim’den gelir: “Umi keameha Yisrael goy ehad baarets / ve kim Sen’in milletin Yisrael gibi yeryüzünde tek olan bir millettir?”
Birinci bölümün diğer pasuğu Tora’nın son peraşası Vezot Aberaha’da yazılıdır: “Aşreha Yisrael mi hamoha ‘am noşa B’Ad… magen ezreha / ne mutlu sana, ey Yisrael, kim senin gibi Tanrı tarafından kurtarılan bir ulus olabilir?"
İkinci bölümdeki pasuk Devarim kitabında Vaethanan peraşasında yer alır: “Ki mi goy gadol aşer lo E.loim kerovim elav K’Ad.. E.loenu behol korenu elav. Umi goy gadol aşer lo hukim umişpatim tsadikim kehol aTora azot aşer anohi noten lifnehem ayom / Zira kim Kendisi’ne her seslenişimizde bize yakınlık gösteren Tanrı’mız gibi kendisine yakın bir tanrısı olan büyük bir toplumdur? Kim bugün önünüze sunduğum tüm bu Tora’dakiler gibi adil hükümleri ve kanunları olan büyük bir toplumdur?”
Bir başka bölümde yer alan pasuk yine Devarim kitabında “O anisa E.loim lavo lakahat lo goy mikerev goy /Ya da Tanrı gelip bir toplumu başka bir toplumun içinden çıkarmıştır.”
Son bölümde yer alan pasuk yine Devarim kitabında yer alıyor. “Ultiteha elyon al kol agoyim aşer asa litila ulşem ultifaret / O da seni övgü ve görkem için oluşturduğu tüm ulusların üzerinde yüce kılacak.”
Dediğimiz gibi bizim taktığımız Tefilin Tanrı’nın ‘tek’ olduğunu ilan ederken Tanrı’nın taktığı manevi Tefilin de toplumumuzun ‘tek’ olduğunu ilan etmektedir. Tanrı manevi bir Tefilin takar. Ancak bu sözcük ‘bağlantı’ sözcüğü ile yakından ilintilidir ve bu nedenle Tanrı ile Bene Yisrael’in bağlanmasından söz eder.
Şabat günü Tefilin takmayız. Çünkü Şabat gününün kendisi Tefilin’in amacını yerine getirmektedir. Bu yüzden Şabat günü Tefilin takmaya ihtiyacımız yoktur. Şabat günü özellikle Minha duasında yukarıdaki nedenlerden dolayı bağımızı daha da güçlendiriyoruz.