Yaz geçer

Tülay GÜRLER KURTULUŞ Köşe Yazısı
10 Temmuz 2024 Çarşamba

Yaz geçer, yine gelir.

Yaz geçer, iyi gelir sözcükler.

Murathan Mungan’ın şiir kitaplarından birinin adıdır Yaz Geçer…

Şahane bir tevriyedir bu ifade… Şiir kitabına adını veren bu nefis söylem; biri iyi, biri kötü iki gidişi anlatır okuruna… Kitabın adında yaz da var, yazmak da… Artık, hangisini düşünmek isterseniz... Biri asla bırakmak istemediğiniz, diğeri ise bir an önce kurtulmak için çaba sarf ettiğiniz…Ya da ikisini birdendir, siz bilirsiniz.

Kitabın ilk şiiri Yalnız Bir Opera, uzun uzun anlatır giden sevgiliden geriye kalan enkazı… Giden yazın, insanın içinde bıraktığı büyük boşluğu… Bu iki gidenin el ele tutuşarak yalnızlık sözcüğüne yüklediği yeni anlamı:

“…bana zamandan söz ediyorlar / gelip size zamandan söz ederler/ yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden. /zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. /hepsini bilirsiniz zaten, bir ise yaramadığını bildiğiniz gibi. /dahası onlar da bilirler. ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler, /öyle düşünürler./ bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki hançeri çıkartmak, yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden/ karşılaşmak kolay değildir elbet. kolay değildir bunlarla baş etmek,/uğruna içinizi öldürmek. zaman alır./ zaman / alır sizden bunların yükünü/ o boşluk dolar elbet, /yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, acılar dibe çöker. hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir. /bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir./ o boşluk doldu sanırsınız/ oysa o boşluğu dolduran/ eksilmenizdir/ gün gelir bir gün/başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide/o eski ağrı/ansızın geri teper./dilerim geri teper. /yoksa gerçekten/ bitmişsinizdir.”

Yaz, ne kadar sessiz, sakin hatta lüzumundan fazla hızlı geçerse geçsin, yaşananların yüreklerde bıraktıklarının geçmesi, o kadar da kolay olmaz. İnsan yazarsa içindekileri, dışarı çıkarırsa yüreğine sıkıştırdıklarını, anlatmayı seçerse sayfalara birikenleri; yaz kadar çabuk olmasa da belki bir gün geçer içindeki sızının yakıcı etkisi… Belki de geçmez, insan onunla yaşamaya alışır ve geçti zanneder yaşadıklarının etkisini…

Geçip giden ve geri gelecek olan nedir ya da kimdir size? Biten aşkın yazıyla geçeceği acısı mı yoksa yaz mevsimi mi? Yoksa ikisi birden mi?

Nefis bir ters köşe tavır bu!

Edebiyatı seviyorum. Bölümünü okumuş olmanın, öğretmenliğini yapıyor olmanın dışında, iyi bir okur olarak onun tadına varmayı seviyorum. Kim bilir, belki de bu sebeple bölümünü okumuş ve öğretmenliğini yapmayı seçmişimdir. Ya da ikisi birdendir...

Aşkın acısının yazmakla geçirilebileceği anlamını bir yana bırakırsak mevsim olan yaz, bu sene sanki her zamankinden daha hızlı geçiyor. Onun bu deli hızını, gördüğünüz gibi, edebiyatın sakin suları dindiriyor benim için. Okuduğum kitapları bir daha okumaya başladım. Kızım, biraz daha büyüdü. Ona ayırdığım zamanların içi, yakın zamana kadar masallarla doluyken yanlarına öykülerin eklenmeye başladığını fark ettim; böyle ikili anlam ifade eden dizelerin, cümlelerin; eş anlamlı sözcüklerin, onun için de değerli olduğunu görüp sevindiğimin de…

Sözcüklerin büyülü dünyasını fark eden bir okur olmak, çok değerli ve çok özel bir durum bana göre… Yazılanlar; dünyayı bambaşka gözlerle görmemizi, başka seslerini duymamızı, kimsenin bilmediği lezzetleri tatmamızı, kimsenin dokunmadığı yanlarına değmemizi, kimsenin almadığı kokularını almamızı sağlar… Mutlu ve farklı; ayrıcalıklı bir insan oluruz.

Yaşadığımız yazla birlikte, yazarak içimizdekileri geride bırakır, sözcüklerin iyi gelen taraflarına yaslanırız…

Yaz, uzun günlerine rağmen sahiden de çok kısa… Şabat saatlerini ve akşam ezanını takip etmek bile kısalan günlerin başladığının habercisi… Avare ve bomboş geçen günlerin, sorumluluğu neredeyse hiç olmayan hafta sonlarının, çok az şarkının dinlenebildiği gecelerin, bronzlaşan tenlerin, farklı maviliklerin yavaş yavaş uzaklaştığı; o coşkulu zamanların yerini tatlı sonbaharın sıcak sarısına bırakacağı günlere vermek için emin adımlarla ilerlediği günlerin başındayız.

Yaz, geçer… Yerini yeni bir mevsime bırakarak… İçine sarı yazları, pastırma sıcaklarını da katarak gelecek olan, sorumlulukları omuzlarına bir bir alarak ilerleyen sonbahara kucak açarak…

Güzel geçsin…

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün