Hayat sürprizlerle dolu hakikaten…
Normalde Amerikan siyasetinde tahminlerim tutar ancak bu defa olmadı. Tahminlerimin aksine Marco Rubio yerine Donald Trump, başkan yardımcısı olarak J.D Vance’i seçti.
Vance sıkı bir Trump eleştirmeniyken Amerika’nın ikinci adamı olmaya aday oldu.
Çok satan kitabı ‘Hillbilly Elegy’de kendini samimi bir şekilde anlatmış… Bir yakından bakalım J.D Vance kimdir?
1984’te Ohio’da dünyaya gelen Vance kitabında “Hayatımda kayda değer hiçbir şeyi başarmadığımı kabul edecek ilk kişiyim belki de” demiş.
Annesiyle-babası o küçükken boşanmış. Annesi Bev hayatı boyunca uyuşturucuyla mücadele etmiş. Vance anneannesi ve dedesi tarafından yetiştirilmiş. Kitabında, emekleri için “sorgusuz sualsiz onlar başıma gelen en iyi şeyler” demiş.
Kendini anlatırken “İrlandalı ve İskoç asıllı bir ailenin çocuğuyum yani tam bir köylüyüm. İki tarafın iyi ve kötü yanlarının hepsini barındırıyorum” diye tarif ederken samimiyeti hissediliyor…
Lisenin ardından orduya yazılıyor. Denizci olarak göreve başlıyor. Irak’ta onbaşı olarak hakla ilişkiler bölümünde ikinci deniz uçağında vazife başına geçiyor.
En çarpıcı açıklaması bence şu: “Ülkemi tüm onurumla Irak’ta temsil ettim ve savundum fakat görev esnasında bizlere nasıl yalan söylediklerini gördüğümde, dış işlerinin verdiği sözlerin tamamıyla palavra olduğunu görmemle beraber her şey değişti.”
Ordudan ayrılıp Ohio State Üniversitesinde siyaset ve felsefe eğitimini tamamladıktan sonra meşhur Yale Üniversitesi hukuk bölümüne kaydını yapıyor.
İyi bir öğrenci olduğu ve gelecek vadettiği aşikârmış.
Hukuk öğrencisiyken aynı fakültede tanıştığı Hintli göçmen bir ailenin kızı olan Usha Chilukuri ile 2014’te evlendi. Hindu bir rahibin çifti kutsadığı nikahtan sonra eşinin vegan beslenme biçimine saygı duyarak onun hayatına adapte oldu. Hint yemekleri yapmayı öğrendi ve karısının kültürüne saygı gösterdi. Üç çocukları var.
Eşi Usha Chilukuri şimdiye dek Demokratlara oy vermiş bir siyasetçi eşi… Ev içerisinde demokrasi mevcut derken insanın pek hoşuna gidiyor.
Gülümsemeden edemiyorum.
Evliliğindeki hoşgörünün yanı sıra başka şeyler de Vance ile ilgili dikkatimi çekiyor.
2016 seçimleri esnasında Vance “asla Trump’çı olmadım, adam tam bir moron” ifadesini Twitter’da kullandı.
2019 yılında Katolik olarak vaftiz oldu.
2021’de beş yıl evvelki açıklamalarının tam aksine “Trump hakkında yanılmışım, insanlarımız için çok doğru kararlar alan ve yaşadığım süre içerisinde gördüğüm en iyi başkan olduğunu kabul etmem gerek” diyerek direksiyonu başka yöne kırdı…
Ancak 2022’de Trump “J.D ciddi yalakalık yaptığından desteğime ihtiyaç duyuyor” diyerek yine her zamanki ‘zarif ve politik’ dilinden ödün vermedi…
Vance’in temel hedefi Amerikan iç politikası.
Avrupa’ya özellikle Ukrayna’ya harcanan paranın ve silah desteğinin bir an evvel kesilmesini istiyor.
Avrupa ülkeleri ise Ukrayna’nın desteğinin Avrupa’nın güvenliği açısından elzem ve mühim olduğunu vurguluyor.
Amerika’da ortalığı birbirine katan kürtaj konusunda ise 15 haftaya kadar tecavüz, ensest ve annenin hayatına tehlike teşkil eden durumlarda kürtaj yapılabileceğini savunuyor. Yoksa tamamen kürtaja karşı bir tavır sergiliyor.
Değişik bir figür…
Fikirleri konusunda esnek ancak daima ülkesini önceliği yapan ve bunun kırmızı çizgisi olduğunu ifade eden bir siyasetçi.
Ben bu satırları yazarken Biden’ın seçimden çekildiği haberleri ve başlıkları telefonumu bombardımana tuttu.
Geçen seçimi tutturmuştum.
Ancak an be an değişen bu durumda ne olacak ne bitecek kestirmek mümkün değil.
Halen suikast girişiminin Trump’a çok yaradığını ve kazanma ihtimalinin son derece yüksek olduğunu düşünüyorum. Biden çekilmek için çok bekledi ve parti o esnada zarar gördü.
Fakat dört ayımız var…
Hala Trump’ı muzaffer aday olarak görüyorum.
Ancak Demokratların bu kadar zaman bekleyerek verdiği zarar tamir edilebilir mi?
Nasıl adımlar atılacak?
Kamala Harris her ne kadar tahsilli ve bilinçli bir siyasi olsa bile halk tarafında çok karşılığı yok gibi görünüyor.
Makul seçmenlerin davalara ve skandallara karışmış Trump ve muteber Harris arasındaki yarışta ne yapacaklarını hep beraber göreceğiz…
Macera dolu Amerika derken doğru demişler…
Nefesleri tuttuk bekliyoruz…
Haydi 5 Kasım gel de sonucu görelim!
