“Veoraştem et aarets vişavtem ba ki lahem natati et aarets lareşet ota / Toprağı sahiplenecek ve orada yerleşeceksiniz. Çünkü size o toprağı sahiplenmeniz için verdim.” (Bamidbar 33/53)
RaMBaM bunun bir ‘mitsvat ase / yap denilen mitsva’ olduğunu söyler. Tanrı erets Yisrael’e Yahudilerin yerleşmesini istemiş ve bu konuda bizlere emretmiştir. Bizler Tanrı’nın emrini reddedecek yetkide bireyler değiliz. Başka toprakları ele geçirmek ve orayı sahiplenmek ise Tanrı’nın emrini ihlal etmektir. Burada modern çağlarda bir soru sormak mümkündür. Bütün dünyanın bağıra çağıra konuştuğu, ahkâm kestiği o toprakları elimizde tutarak acaba bizler gerçekten Tanrı emrini mi ihlal etmekteyiz? Eğer bu konuda Tora’nın rehberliğine güvenir ve inanırsak o toprakların Tora’da açıkça sınırları belirlenmiş Bene Yisrael’e Tanrı tarafından verilmiş topraklar olduğunu görebiliriz. Tora’nın rehberliğinde girişilen bütün bu çabalar ve mücadeleler ancak Tora rehberliğinde başarıya ulaşabilir. Başka kaynakların rehberliğindeki çabalar ise sadece yıkım getirir.
Bilindiği gibi Theodore Herzl Yahudi sorununu çözmek için büyük çabalar sarf etmiştir. Bu çabalardan bir tanesi kutsal topraklar fikrini Uganda’da oluşturmaktı. Uganda bir yerleşim yeri olarak sorun yaratmayabilir. Ancak Dr. Twerski dünyadaki bütün Yahudilerin oraya yerleşmesi halinde bile oranın kutsal bir toprak olamayacağını öğretir. Bene Yisrael için tek kutsal yer sadece ve sadece Erets Yisrael’dir. Başka bir yerde bunu oluşturmak Tanrı’nın emrini ihlal anlamına gelir.
Günümüzde ekonomik ve politik şartlardan dolayı özellikle gerekli Tora eğitimi almayan gençlerde Erets Yisrael bir kavram olarak görülmemekte. Hâlbuki Avraam’dan beri Bene Yisrael’e verileceği kesin olan bu toprakların içerdiği anlam düşünülenin çok daha ötesinde, politik ve ekonomik görüşlerin üzerinde tamamen sosyal ve dini bir mirası işaret eder. Talmud Masehet Ketubot 11/B’de Erets Yisrael’de dört adım yürüyen insanın gelecek dünyadaki payını edindiğini belirtir.
Tsadiklerin Erets Yisrael sevgisi ise inanılmazdır. Rabi Natan Zvi Finkel Hevron’da otururken yoldan bazı taşları toplardı. Talmud bu konuda Masehet Ketubot’ta Rabi Hanina’nın öğretisine yer verir. Rabi Hanina yoldan engelleri kaldıran bir kişiydi. Raşi bu konuda kutsal topraklar hakkında kritik düzeltmeler yapmamak için engellerin ortadan kaldırılması gerektiğini yazar.
Rabi Natan Erets Yisrael’in büyük bir Aron Akodeş olduğunu ve insanların burada kutsallık içinde yaşadıklarını söyler. Kipur gününde sinagoga gelen sürekli yanlış yapan bir Yahudi’nin belki de gelecek dünyadaki payına kala gelmekten dolayı sahip olabileceğini belirten bilgeler her anını kutsal bir toprakta yaşayanların bu paya daha rahat ulaşacaklarını öğretirler. Rabi Natan Tora öğrenimi yapmasını engelleyen son hastalığı döneminde bile Erets Yisrael’de yaşamaktan dolayı kutsallığı her zaman hissettiğini belirtmiş ve bu konuda bizlere ders vermiştir.
Mişna Kelim 1/1’de Erets Yisrael’in bütün topraklardan daha kutsal olduğunu belirtmektedir. Bu topraklarda Bene Yisrael’in Tora’nın rehberliğinde ve kutsallık içinde yaşamaları gereklidir. O zaman toprağın kutsallığı karanlıkta kalan ruhları aydınlatacaktır.
