Yazıyı hazırlamaya başladığım sıralarda 2024 Olimpiyatları- iyi, tatlı aynı zamanda üzücü olayları ile- bitmek üzereydi.
Bu meyanda ilginç bir haber de basın ve yayın kanallarında yer aldı. Aynen şöyle diyordu:
“Paris’te İstanbul Evi’nin açılışında konuşan İmamoğlu, ‘Olimpiyatlar için İstanbul hazır. Olimpiyatlara İstanbul’da ev sahipliği için 2036’da aday olma kararlığını gösterdik’.”
Gerçekten gurur verici ve cesur bir proje. Hemen hazırlığa başlamamız lazım.
Anladığım kadarı ile karar 2026 veya 2027 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından verilecek. Rakiplerimiz şimdilik Polonya, Meksika ve Endonezya imiş. Ancak Katar’ın da oyunlara talip olacağı haberleri ortalıkta dolaşıyor.
Kulunuza göre sonuçta kabul edilip edilmememiz önemli değil. Kazanan yine İstanbul olacak. Adaylık dosyamız hazırlanırken şehrimizin bütün altyapıları, ulaşım sistemi baştan sona gözden geçirilecek. Havaalanlarından, limanlardan, garlarından tutun otellere varıncaya kadar her yer denetlenecek.
2036’ya kadar deprem olasılığının da mutlaka uzmanlarca dikkate alınacağından eminim.
Ancak, şu suali de kendime evvelce sordum, şimdi de soruyorum. Ülkemizde olimpiyatların düzenleneceği başka aday şehirler bulamaz mıyız?
Müsaadenizle, 18 Eylül 2013 tarihli (yani neredeyse 11 sene evvelki) yazımın bir bölümünü paylaşarak bu suale kendi cevabımı aktarıyorum:
“Bir iş seyahati için gittiğim Konya’da, dostların misafirperverliği sayesinde şehri dolaşmak fırsatını buldum ve Orta Anadolu’nun merkezi olan bu şehirde Olimpiyatların yapılabileceği hissine kapıldım.
Dünya kenti Konya MÖ 7000 yılına kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip çok istisnai ve adeta bir açık müze konumundadır. MÖ 7000 ila 5500 yılları arasında ilk yerleşim merkezlerinden kabul edilen ‘Çatalhöyük’ bu vilayetimiz sınırları içindedir. Bildiğiniz gibi Çatalhöyük, UNESCO tarafından korunması gereken kültür mirası listesine dâhil edilmiştir.
Konya ileriki tarihlerde, sırasıyla, Hititler, Frigler, Kimmerler, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar ve Roma İmparatorluğu’nun (önce Batı sonra Doğu Roma) hâkimiyeti altına girmiştir. Tüm bu medeniyetlerin izlerini Konya’da hâlâ görmek mümkündür. 11. yüzyıldan itibaren de Konya, Türk şehri olarak varlığını geliştirmiş Anadolu Selçuklu Devleti’ne ve Karamanoğulları Beyliği’ne başkentlik yapmıştır.
Özetle Konya tarihi zenginlik yönünden birçok dünya kentiyle herhalde rahatlıkla boy ölçüşür.
Olimpiyatların vermeye çalıştığı mesaj çok açık: ‘İnsanlar arasında barış ve kardeşliği, sevgiyi, karşılıklı saygıyı hiçbir ayrım gözetmeksizin yaymak ve geliştirmek.’
Konya deyince aklımıza ilk gelen düşünür Mevlana değil midir? Onun eserlerinden fışkıran, asırlardan beri tüm dünyaya yayılan ve insanları etkileyen felsefesinin, tıpa tıp Olimpiyatların ana gayesine uygun hatta onu aşan bir zenginliğe sahip olduğunu rahatlıkla iddia edebiliriz…
Olimpiyat komitesinin en fazla hassas olduğu konu güvenliktir. Oyunların sıfır riskle ve hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadan başlaması sürdürülmesi ve bitirilmesi mutlaka istenir.
Bu endişeleri Konya şehri kadar, kolaylıkla giderecek bir şehri Türkiye’de bulmak kolay değildir.
Jeolojik yapısı bakımından Konya deprem riskini asgari derecede taşıyan ve nadir bulunacak bir konumdadır. İklim bakımından da belirli bir sorunla karşılaşmamız pek olası değildir. (Daha evvel Olimpiyatların organize edildiği bazı kentlere bakarsak şehrimiz iklimi kabul edilecek bir görünüm sunar.)
Buna paralel olarak düz denebilecek bir ovada yer alması hem inşaat maliyetlerini hem de ulaşım yatırımlarını çok ciddi bir şekilde azaltacağı kesindir.
Bu çerçevede, fikirlerine müracaat ettiğim uzman dostların, Konya’nın hemen dışında kurulacak bir Olimpiyat kenti için kabaca çıkardıkları bütçe şöyle bir listeden oluşmaktadır:
Olimpiyat Köyü barınma ve sosyal tesisleri 200 milyon dolar. Bu köyün çevresine adeta birer uydu gibi inşa edilmek üzere, stadyum 280 milyon dolar, kapalı yüzme havuzu 165 milyon, kapalı spor salonu 180 milyon, kapalı velodrom (bisiklet pisti) 210 milyon, toplam 1 milyar 35 milyon dolar.
Konya ve civarında bulunan benzeri tesisler ise küçük onarımlardan sonra, antrenmanlara veya eleme müsabakalarına tahsis edilebilir. Özetle ortaya çıkacak nihai rakam yukarda saydıklarımdan yüzde elli fazla olsa bile yine şimdiye kadar öngörülen ve medyada yayınlanan seviyelerin altında kalmaktadır. Bu rakamlar olimpiyat komitesince ‘ürkütücü’ veya ‘şüpheli’ olarak nitelendirilmez. .
Böylesine bir faaliyeti başlatabilirsek sadece Konya’ya değil, tüm bölgeye muazzam bir sosyal ve ekonomik canlılık kazandırılacağı kesindir. Ama daha önemlisi Olimpiyat seçici komitesinin seçim kıstaslarına cevap vermek için tüm yöre halkının canla başla çalışacağına da mutlak gözüyle bakıyorum.
Zaten esas olan da budur; bu teşebbüse girişmeden evvel Konya halkının tam concensus’u* gerekir. Ondan sonrası nispeten kolaydır, çünkü sadece teknoloji devreye girecektir.”
Görüşlerimi sundum. Her halükarda Olimpiyatların ülkemizde yer alması bilhassa gençler için büyük bir ilham kaynağı olacak ve tüm spor branşlarında büyük gelişmeler yaşanacaktır.
---
*consensus: fikir birliği veya tam mutabakat.