Geçtiğimiz günlerde çeşitli mecralardan sonbahar boyunca gökyüzünde iki Ay olacağını okuduğumda hayalimde yüzüme gülümseme konduran bir imaj oluştu. Bildiğimiz Ay deniz, yakamoz gibi romantik görüntülere aracı olurken, Dünya’nın yörüngesinde dolanan ikinci mini-Ay arka planda yolumuzu aydınlatıyordu. Sağımızda bir Ay, solumuzda bir Ay imajı bana hiç fena gelmedi. Gittikçe karanlık ve karamsar gözüken gecelere güzel bir aydınlık olabilirdi, devasa bir yıldız gibi.
İşin aslı öyle değil tabi… 57 gün boyunca, 29 Eylül - 25 Kasım arasında dünyanın yörüngesinde dolanacak gök cismi, hayallerimin aksine çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük. Oksijen Gazetesi’nde (27 Eylül - 3 Ekim 2024 sayısında) yayınlanan Çağrı Mert Bakırcı’nın haberine göre, Ay’ın çapı 1,74 milyon metre iken, bu gök cisminin (2024PT5) çapı 10 metre. Dolayısıyla sadece gözlemevlerindeki dev teleskoplardan görülebilecek.
Tam da Roş Aşana Bayramımıza yani yeni yılımıza birkaç gün kala gerçekleşecek iki Ay hayalim, maalesef bir hayal. Evet, dünyanın yörüngesinde dönen bir gök cismi daha olacak ancak çıplak gözle görmek mümkün olmayacak. Bereketle karşıladığım her yeni yılı, bu yıl iki Ay’la karşılamak değişik olabilirdi. Bu 57 gün içinde bir gözlemevine gidip, ikinci Ay’ı gözlemlemeyeceğimden dolayı ikinci Ay’ı aslında olduğu gibi, yani bir gök cismi olarak kabul edeceğim.
***
Roş Aşana’da ve diğer bazı kültürlerde de bereket sembolü olarak kabul edilen narı çok severim. Narın taneleri aynı zamanda taneleri kadar yararlı ve iyi eylemlerde bulunmayı sembolize eder. Narı bereket sembolü olarak kabul edip soframızda mutlaka bulundururken, iyi eylem kısmını da her sene hatırlamaya çalışırım.
Yılın başı anlamına gelen Roş Aşana’yı 2 Ekim gecesi ailemiz ve sevdiklerimizle birlikte kutlayacağız. Her sene olan bu kutlamanın kıymetini, önce yurtdışında ailemden ayrı geçirdiğim yıllarda, daha sonra ise hepimizin ailelerimizden ayrı geçirdiği pandemi senelerinde anladım. Roş Aşana sofrasından eksik olmayan, yılın tatlı geçmesini sembolize eden elma tatlısı da, bereketin de kaynağı nar da, özenle hazırlanmış tüm yemekler de aile ve sevdiklerimizle bir olduğumuzda çok daha güzel.
***
Her sene bu zamanlarda kendimi sorgular, hayatımı güzelleştirmek için neler yapabilirim diye düşünürüm. Güzel değişimlerin başlangıcı, benim tecrübeme göre günlük hayatımızda yaptığımız ufak tefek değişimlerle başlar. Bu yemeklerden sonra kısa bir yürüyüş yapmak, akşamları belli bir saatte cep telefonunu kaldırmak, her gece yatmadan kitap okumak gibi ufak bir değişim bile olabilir. Kişiye göre ve değiştirmek istediği konuya göre değişir. Rutin hayata yapılan ufak dokunuşlar bile yeni seneyi güzelleştirebilir. Yılın başını ve tüm bayramları aileniz ve sevdiklerinizle, sağlıkla, huzurla, bereketle kutlamanız dileğiyle. Şana Tova!