Büyük mağazalara girmekten, AVM’lerde alışveriş yapmaktan hiçbir zaman hoşlanmadım. Uzun koridorlar içimi daraltır, dön dolaş aynı yere gelirim. Vitrinin cazibesine kapılıp içeri girersin, uçsuz bucaksız mekânda aradığını bulamaz, kimi kez de satış elemanını ‘keşke gelmeseydin’ bakışlarını hissedersiniz. Her ne kadar iyi tasarlanıp dizayn edilmişlerse de -bana göre- AVM’ler ruhsuzdur.
AVM’lerin iyi yanlarını yadsıyamam. Öncelikle güvenlidirler. Girişte üç güvenlik görevlisi bulunur. Biri çantaları kontrolden geçirir, diğer ikisi, ‘hoş geldiniz’ der. İçeride ise dükkân kameraları sizi korur. Görünürde olmayan başka güvenlik sistemleri de vardır herhalde. En azından birinin çantamı kapma olasılığı yoktur. Hafta arası daha ziyade kadınlar için rahat alışveriş olanağı, yağmurlu havalarda beylere cafe/ bilgilendirme ufku açar. Ama en önemlisi hafta sonları 0-12 yaşa özgü sosyal yaşamdır. Çalışan ebeveynler 0-2 yaş ve pusetiyle istediği mağazaya girebilir. 3-5 yaş grubu, bir anne, iki çocuğu ve onların iki arkadaşı, ellerinde patlamış mısırla sinemaya gidebilir. 6-8 yaş erkek çocuğu, ‘food court’ta ‘fast food’ yerken cep telefonuyla iletişim kurabilir. 10-12 yaşları kendilerini AVM ortamında özgür hissederken, aileler de nerede olduklarının huzurunu yaşar.
AVM’lerde bilinçli alışveriş yapan insanlara gıpta ederim. İçeri girdiklerinde ne istediklerini bilirler. Tek mağazaya girer, ihtiyacı olanı alıp çıkarlar. İtiraf etmeliyim ki asla onlardan biri olmayacağım. Dolayısıyla giysi, market, kitap vs gibi tüketici hakkımı AVM dışındaki küçük mağazalarda kullanmayı yeğlerim.
↔↔↔
Teşvikiye, Akkavak Sokak’ta yirmi yıldır çocuk yayınları satan bir dükkân vardır. Adı: ‘Yalvaç Abi’ Kitabevi’dir. İhtiyaç olmasa bile, yoldan geçenlerin vitrinin önünde bir an durup baktığı, kendine özgü bir dükkandır. Firmanın resmi adı, Marsık Yayıncılık olup kurucusu Yalvaç Ural’ın adını taşır. Gazeteci, yazar, şair Yalvaç Ural, Milliyet Gazetesi’nde başladığı yayın hayatını yıllardır sürdürüyor. Bu süreçte ‘Milliyet Çocuk Eki’nde büyük emeği geçti.
Türkiye’de çocuk yayıncılığında ‘ilk’lerden olan kitabevinde, her yerde bulunmayan çocuk kitaplarının yanı sıra, kutu oyunları, boya kalemi gibi seçenekleri var. İlginç olan dükkânın ruhu ve yansıttığı huzur. Aradığınızı kolayca bulabiliyorsunuz. Alışverişe gelen kitle bilinçli. Daha da önemlisi, yardım istendiğinde karşınızda güler yüzle yanıt veren bir yetkili var.
↔↔↔
41. Uluslararası Kitap Fuarı (TÜYAP) 2-10 Kasım tarihleri arasında gerçekleşti.
Fuarın Tepebaşı’nda kurulduğu dönemde Silvyo Ovadya’nın girişimiyle, ‘Gözlem Yayıncılık’ standını açtığımız yılların heyecanını hâlâ duyumsarım. İlginç olan sadece gelen soruları yanıtlamak değil, aynı zamanda panel ve söyleşilere katılıp yerli/yabancı yazarlarla ufkumuzu genişletmekti. Zaman içinde mekân dar gelmeye başlayınca fuar alanı Beylikdüzü’ne taşındı. Amaç daha geniş kitlelere hizmet etmekti.
Ana teması ‘Çocukluk Şenliktir’ olan Kitap Fuarı’nın bu yılki Onur Yazarı Yalvaç Ural’dı.
Yalvaç Ural, yapılan bir söyleşide (Hülya Avtan/ Milliyet) kitap seçiminin çocukların geleceğine yönelik artı ve eksileri anlattı:
“Teknolojinin gelişiyle, kitaplara olan ilgi ve ulaşım değişime uğradı. Gençleri, çocukları tutsak eden farklı ürünler var. Bu ürünler: oyunlar; şiddet- gerilim- korku- aksiyon gibi dört ögeyi kullanarak insanları bilinçli okumaya yönlendiren faktörler. Çocuklar bilgisayar oyunlarıyla bir tarafa itildikleri zaman, kötü duygulardan zevk almak gibi bir yönleri gelişiyor. Çocuk bana soruyor, ‘Senin korku kitabın var mı?’ ‘Yok’ diyorum. ‘O zaman seneye bir zombi kitabı yaz, gelip alacağım.’ Dolayısıyla bir yazar olarak yapacağımız en önemli iş, insanların iyi duygularını yükseltip, kötülerin yeşermemesini sağlamaktır.”
“(…) Türkiye’de insanlar popülizmi kuyruğundan yakalamak istiyor. Bugün herkes uzman. Yazı yazamayan da yazıyor, iyi bir ressama da çizimleri yaptırıyor. Çocuk yazını idealist bir alandır. Şimdi başıboş bir alan oldu. Nedeni de eğitim (…)”
“Bugünün çocuklarına bakınca ne görüyorsunuz? sorusuna gelince… Tüm dünyada sanki çocukların belli bir bilince gelmesi engellenmek istiyor gibi. Bu da az önce sıraladığım şiddet gerilim, aksiyon üstüne inşa edilen oyun kültürünün etkisi.”
↔↔↔
Çocuklarımı güzel bir dönemde büyüttüğüm için mutluyum. Aynısını torunlar, yeğenler için de söylemek isterdim. Şimdilerde genç ebeveynlerin işi çok daha zor. Yine de, ister AVM’lerden, ister Yalvaç Abi gibi küçük kitabevlerinden doğru yayınları seçmeyi sürdürün.
Sağlıkla kalın.