Trump'ın seçilmesiyle beraber ABD Doları’nın yükselmesini “Amerika artık iyi yolda” diye yorumlayanlar oldu. Hatta ABD borsalarındaki yükseliş de bu fikri destekledi desem yanlış olmaz. Ancak, meseleye farklı bir taraftan bakmak lazım diye düşünüyorum.
ABD Doları’nın değer kazanması ABD ekonomisi ile alakalı olumlu beklentilerle gerçekleşmiyor. Aksine belirsizlik ortamı oluştuğunda yatırımcılar varlıklarını satıp dolara geçtikleri için dolar yükselir. Bundan başka Trump'ın AB'ye karşı tutumu gayet iyi bilindiği için başta Almanya olmak üzere Avrupa'daki herkes için bu seçim sonucu ‘kötü haber’ olarak nitelendiriliyor. Dolayısıyla Euro'ya satış geldiği için dolar paritede yükselmiş gözüküyor.
Trump'ın net olarak ortaya koyduğu yaklaşımlar şunlar:
- Göçmenlere müsaade etmeyecek ve sınır dışı edecek.
- Yurtdışındaki ABD askeri varlığını azaltacak.
- Rusya ve Ukrayna'yı barıştıracak, bunun için Ukrayna'ya yardımı kesecek.
- Ukrayna ve Gürcistan NATO'ya üye olmayacak.
- Gazze meselesinde İsrail lehine ateşkes ve barış ilan edecek.
- Çin ve Meksika'ya yüksek gümrük duvarları koyacak.
- ‘İbrahim Barışı’nı yeniden tesis edecek.
İlginçtir Trump'ın bu söylemleri ve sözlerine rağmen her inançtan Amerikalıların da Cumhuriyetçilere oy verdiği görülüyor. Çünkü Demokratların aile yaşantısı üzerine kurguladıkları gevşek yaklaşımlardan usandıklarını, inançlara daha saygılı bir iktidar istediklerini tekrar ediyorlardı. Bundan başka ABD'de asayişin bozulması ve emniyet güçlerinin iyice etkisiz hale gelmesinden şikâyet eden milyonlarca Amerikalı vardı.
Elbette Trump'ın seçilmesinin Türkiye'ye yarayacak kısmı tartışmasız Rusya-Ukrayna barışı olacak. Çünkü Rusya, Türkiye için önemli bir pazar ve yaptırım korkusundan iş yapılamaz hale gelmişti. Ancak, Trump'ın ilk başkanlık sürecinde Türkiye'ye büyük zararlar verdiğini unutmayalım. Hâlâ devam eden dertlerin büyük kısmı yine onunla başladı desem yanlış olmaz.
Dolayısıyla, "Trump geldi dertler bitti" gibi yorumlar yapmadan önce 20 Ocak'ta göreve başlayacak yeni başkanın ilk icraatlarını beklememiz gerekir diye düşünüyorum. Bu arada kendisine iki defa suikast girişimi yapıldığını, birini kıl payı atlattığını da ekleyelim. Göreve başlayana kadarki iki aylık süreçte neler olacağını bilemeyiz. Bence serüven daha yeni başladı.
