Haye Sara - Evlilik

Rav Yeuda ADONİ Köşe Yazısı
20 Kasım 2024 Çarşamba

Peraşamız Avraam’ın en güvendiği yardımcısı Eliezer’e Aram Naarayim’e gitmesi için vermiş olduğu talimatıyla başlayan bir bölüm içerir. Eliezer’in görevi Yitshak için uygun bir eş bulmaktır. Bu bölüm aslında evlenen her çift için bir hafta sonra yapılan Şabat Hatan töreninde okunan Tora parçasıdır. Aşkenaz geleneğinde düğünden önceki Şabat okunurken Sefarad geleneğinde düğün sonrası Şabat gününde okunur. Türkiye’deki gelenek bu bölüm için damada mahsus bir Sefer Tora çıkarmak yönündedir.

Avraam’ın talimatında Tanrı “E.loe aşamayim VE.loe aarets / Göklerin ve yeryüzünün Tanrı’sı” şeklinde tanımlanır. İspanya Yahudiliğinin en önemli açıklayıcılarından Avraam İbn Ezra bu tanımlamanın neden yapıldığını bizlere öğretir. Rabi’ye göre bu dünyadaki bir erkek ile bir kadın arasında gerçekleşecek evliliğin kökeni ve kaynağı göklerdedir. Avraam yardımcısına elbette bu iş için bir emek ve gayret gösterilmesi gerektiğini bildirir. Ancak bu evliliğin olması için kaynak mutlaka Tanrı’dır. Gökyüzünde alınan kararla Tanrı partnerleri yeryüzünde bir araya getirir.

Herkesin yakından bildiği gibi Gemara Masehet Sota 2/A’da partner bulma sürecinin Kızıldeniz’in yırtılması kadar zor olduğu belirtilir. Bu ünlü açıklama bilinse de esrarengiz olan neden bu sürecin denizin yırtılması ile ilişkilendirildiğidir. Hepimiz iyi bir eş bulmanın oldukça zor olduğunu biliriz. Gemara bu benzetmeyi neden yapmıştır? Rabilerin Bene Yisrael’in denizi nasıl geçtiği açıklamalarına bakarak bunu anlamaya çalışalım.

Bazı görüşlere göre Bene Yisrael denizin yarılması olayında karşı tarafa geçmezler; bir yay çizerek aynı noktaya geri dönerler. Bu arada onları izleyen Mısır ordusu da denizde yok olur. Yine birçok görüşe göre Bene Yisrael’de her kabile ayrı bir yoldan denizi geçmiştir. Buna göre her kabilenin kat ettiği güzergâh da mesafe de farklıdır. Yayın en iç kısmında yer alan kabile daha az yol giderken yayın dış kısmındaki kabile en uzun mesafeyi kat eder.

İşte Gemara, bu oluşumu farklı insanların eş bulma sürecinde geçirdiği farklı yolculukların sembolü olarak gösterir. Hiçbir zaman anlayamayacağımız ve anlamamamız gereken nedenlerden dolayı bazı insanlar diğerlerinden daha uzun bir yolculuk yapar. Bazı insanlar ruh eşlerini nispeten kolaylıkla bulurken, bazıları için bu uzun ve zor bir süreçtir. Buradaki Gemara bize, tıpkı atalarımızın Yam Suf kıyılarında yaptığı gibi, Tanrı’ya güvenmeyi ve Tanrı’nın her insanı kendisi için doğru olan yolculukta yönlendirdiğine kesin olarak inanmayı öğretir.

Ancak Gemara’nın eş bulmak ile denizin yarılması arasındaki karşılaştırmasının daha derin bir açıklamasına da bakacağız.

Kabala üstatlarına göre evlenecek eşlerin ruhları onlar doğmadan önce bile Tanrı tarafından bir araya getirilir. Bu birliktelik göklerde Tanrı isteği ile gerçekleşir. Ruhlar sonra yine Tanrı emri ile birbirinden ayrılır ve birbirlerini bulmak için çaba göstermeleri, hayatı yaşamaları amacıyla dünyaya gönderilir. Bir kadınla bir erkeğin evlenme öncesinde birbirlerini bulmaları sadece birleşme değil yeniden bir araya gelmektir. Bir arada olan ruhlar ayrılmış sonra denizin yırtılması sonunda yeniden birleşmesi gibi bir araya gelmişlerdir. Gemara bu amaçla bu süreci de denizin yırtılması sürecine benzetir.

Almamız gereken ders, sürece güvenmek ve Tanrı’nın her birimiz için bir planı olduğunu hatırlamaktır. Tanrı her kişiye kendi benzersiz yolculuğu boyunca rehberlik eder ve tüm ruhların, daha doğmadan önce kendilerine ayrılan ruh eşleriyle yeniden bir araya gelmelerini sağlar. Süreç zorlu olsa bile, ‘göklerin ve yerin Tanrı’sının’ her erkek ve kadını amaçlanan partnerlerine yönlendirdiğini hatırlamak gerekir.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün