Afife'nin zihninde 120 dakika!

Zehra ÇENGİL Köşe Yazısı
20 Kasım 2024 Çarşamba

“Bu dünyada kadın olmanın gereği

Var olmak istiyorsan yanman gerek.

Yanarken peşinden gelenlerin yolunu aydınlatman,

Kendini feda etmen gerek.”

‘Afife’ oyunundan bir pasaj… Geçtiğimiz hafta nihayet Zorlu PSM’de sergilenen Demet Evgar’ın Afife Jale’yi canlandırdığı, Serdar Biliş’in yönetmenliğini üstlendiği kapalı gişe oynanan ‘Afife’nin bir temsilini izleme fırsatı yakaladım.

“Tiyatro, oyuncunun er meydanıdır” cümleleriyle büyüdük biz ve dizide sahne tekrarı yapılarak, kusursuz gösterilen nice karakterlerin tiyatro sahnesinde bir kum tanesi gibi kaldığına da şahit olduk.

Ama öyle oyunlar vardır ki, sizi bir rüyaya ortak eder. Bu da tamamen oyuncu kadrosunun hikayeyi ne kadar benimsediğiyle ve pek tabii ki yetenekleriyle alakalıdır.

Müslüman-Türk kadınlarının tiyatro sahnesinde yer almasına öncülük ederek, Türk tiyatrosunda sembol bir isim olan Afife Jale’nin mücadele, cesaret, coşku ve akıl hastanesine düşmesine sebebiyet verecek derecede tutku dolu yaşamı ‘Afife’ ile 120 dakika boyunca gözlerimizin önünden adeta bir film şeridi gibi geçiyor.

Kia'nın ana sponsorluğunu üstlendiği, Selin Cankı Ceylan’ın kaleme aldığı ve Demet Evgar’ın Afife’ye hayat verdiği oyunun kadrosunda Tilbe Saran, Necip Memili, Bora Akkaş, İdil Sivritepe, Bedir Bedir, Orkuncan İzan, Bilge Çınar, Öyküsu Okur, Basma Seiba, Ekremcan Arslandağ ve Atılgan Gümüş gibi usta ve genç isimler bir arada yer alıyor.

Görkemli bir sahne, muhteşem oyunculuklar ve ilham veren, devrimci kadın kahramanımız ‘Afife’nin hayatından kesitler izlediğimiz bu oyunda ilk başta Demet Evgar’a ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Şu anda ‘Bahar’ dizisiyle de başarılı bir grafik çizen ve dizi çekimleriyle hayli meşgul olan Evgar’ın, bu derece başarılı bir performans sergilemesi gerçekten inanılmaz. Heybesinde bulunan iki işin de altından özenle kalkabilecek derecede meslek aşkına ve yeteneğine sahip olması ciddi anlamda saygı duyulmayı hak ediyor. Afife’nin iç dünyasını bizlere anlatırken, yüzündeki her bir mimik, ses tonundaki o küçük titremeler, seslendirdiği şarkılar, canlı kamera ile yansıtılan görüntüler her şeyi daha da gerçek kılarak, seyircinin empati yapmasını sağlıyor. Oyunda Afife’ye yapılan bir yorum vardı: “Kızım, sen oynamıyorsun, adeta yaşıyorsun” diye… Afife de kendisini bu kadar kanıksayarak ve severek canlandıran bir oyuncuyu görse, şüphesiz gurur duyardı.

Duayen tiyatrocu Tilbe Saran ve performansıyla herkesin beğenisini kazanan Necip Memili de birkaç karaktere can vererek hiçbirini de garipsemeden kabullenmemize bizleri ikna edecek denli başarılıydılar. Bazen oynadıkları karakterleri sahiplendik, bazen ise tepemizin tasını attıracak derecede öfkelendik. Bu duygu karmaşasını yaşatabildikleri için, kendilerine teşekkür etmek gerek.

Sosyal medyada “Oyunda bağımlılık konusu ve eşi Selahattin Pınar ile büyük aşkı daha fazla işlenebilirdi” yorumları yer alıyor olsa da, yasak koyan düzene başkaldırının bu çağdaş yorumu cenazesine bir avuç insanın katıldığı bu eşsiz kadını yani ‘Afife Jale’yi onurlandırıyor.

 

29 Ekim 1923’ü yeniden yaşamak!

Cumhuriyet’in 100. yılına özel olarak hazırlanan, 25. Afife Tiyatro Ödülleri’nde Haldun Dormen Özel Ödülü’ne layık görülen 1923 müzikali, 10 Kasım’da Zorlu PSM’de gerçekleştirilen özel bir gösteriyle herkese duygusal anlar yaşattı.

Seyircilerin, Ulu Önder’imiz Atatürk’ün vefatının yıldönümünde büyük bir duygu yoğunluğuyla katılım sağladığı müzikalin girişinde herkese Türk bayrakları verildi. İzleyiciyi adeta zaman yolculuğuna çıkararak, Milli Mücadele günlerine ve Cumhuriyet’in ilanına şahitlik ettiren 1923 oyunu, 200 kişilik bir ekip çalışmasıyla 18 aylık hazırlık süreciyle büyük emekler sonucunda tiyatro severlerin karşısına çıkıyor.

Başrollerinde Kerem Alışık, Özge Özder ve Ece Dizdar’ın yer aldığı, sahnelenen en büyük tiyatro prodüksiyonlarından biri olan 1923; Yekta Kopan, Mert Dilek ile yönetmen Mehmet Ergen tarafından kaleme alınarak, Lerzan Pamir ve Mehmet Ergen tarafından yönetiliyor. Müzikalin muhteşem müzikleri Tuluğ Tırpan tarafından bestelenirken, koreografi Beyhan Murphy’e, kostüm tasarımları ise Gül Sağer’e ait.

Oyunun sonunda Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve bizleri bugünlere getiren isimsiz kahramanlara duyduğunuz minnet, Cumhuriyet’e ve Ata’mıza bir kere daha neden sahip çıkmamız gerektiğini kalbimize mühürlüyor.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün