Ataların yaptıkları çocukları için örnektir ifadesi bizlerin bugün yaşadıklarını ataların zaten tecrübe ettiklerinin kanıtıdır. Toledot peraşasında da antisemitizm dediğimiz tarzın ilk örneklerini görebilmek mümkündür.
Yitshak Avinu, Kenaan topraklarında meydana gelen kıtlık nedeniyle göç etmek zorunda kalır. Avraam zamanındaki göç Mısır’a gerçekleşmiştir ancak Yitshak Avinu’nun Erets Yisrael’i terk etmesi mümkün değildir. Bu nedenle Pelişti topraklarında yaşamaya çalışır. Yitshak da babası gibi eşini, kardeşi olarak tanıtır. Durum ortaya çıktığında sıkıntılar kralın müdahalesi ile fazla büyümeden sonuçlanır ve Yitshak, Pelişti topraklarında oldukça varlıklı bir hale gelir. Tora bu konuda “Vaykanu oto Peliştim/Peliştiler onu kıskandı” ifadesine yer verir. Pelişti Kralı Avimeleh Yitshak’ın orayı terk etmesini ister. Gerekçe onlardan daha güçlü olmasıdır. Yitshak bir kez daha göçe zorlanır.
Yitshak babasının açmış olduğu kuyuları yeniden açar. Avraam’ın ölümünden sonra Peliştiler tarafından kapatılan ve kumla doldurulan kuyular yeniden hizmet vermeye başlar. Bu aynı zamanda Tanrı’nın ‘Tek’liğinin yayılması anlamına gelir ve Peliştiler buna nefret dolu yaklaşımlarla engel olurlar. Avraam’a güçlerinin yetmeyeceğini bilen Peliştiler aynı denemeyi Yitshak karşısında da yaparlar.
Avraam tarafından dünyaya getirilen kavram; etik Tek Tanrı kavramı, inancı, ahlak, diğer insanlara karşı sorumluluğu, nezaket ve şefkati savunmaktadır. Peliştiler ve benzer düşüncede olanlar onun öğretilerine son vermek için ‘kuyuları toprakla doldurmaya’ karar verirler çünkü bu yükü taşımak istemezler. Ancak Yitshak boyun eğecek biri değildir. Yeni su kaynakları bulmaya devam eder ve tüm sıkıntılara karşı bunu başarır.
Yitshak tarafından kazılan kuyular önce tartışma konusu olsa da Avimeleh hem anlaşmak hem de aba altından sopa göstermek için Yitshak’ı ziyaret eder. Yitshak neden geldiklerini anlasa da onların sözü ile bunu duymak ister. Avimeleh önce onu barış içinde yolladıklarını hatırlatır ancak sonunda beklenen söz gelir. Tanrı’nın Yitshak ile beraber olduğunu gördüklerinde Pelişti tavrı değişir. “Ata ata beruh Ad…/ sen şimdi Tanrı’nın kutsal saydığı birisin.”
Çağımızda da her gün güçlenen ve daha da korkutucu olan bir antisemitizm dalgasıyla karşı karşıyayız. Yitshak Avinu gibi güçlü ve kararlı olmak ve atalarımız tarafından bu yüce amaçla kazılan kuyuları açmaya devam etmek gerekir. Tora’yı, mitsvaları. Gelenek ve görenekleri taşımak ve gelecek nesillere aktarmak bu kuyuların açılma amacı olmalıdır.
Peraşamızın giriş pasuklarında Yitshak ve Rivka’nın uzun zaman çocuk sahibi olmadıklarını okuruz. Pasuklarda Tora ‘vayetar’ sözcüğünü Yitshak’ın yakarmaları için kullanır. Yitshak cevap alana ve Rivka hamile kalana kadar duaya devam eder. Sonunda Rivka gebe kalır. Burada kullanılan ‘vayetar’ sözcüğü Rabiler tarafından sorgulanır. Nitekim dua etmek için ‘bakaşa / rica veya dilek’, ‘tehina / yakarış’ veya ‘tefila/dua’ şeklinde ifadeler kullanılmamıştır. Raşi bu konuda Yitshak’ın sadece dua etmediğini gittikçe artan bir dozda yalvardığını, ağladığını ve yakardığını söylemektedir.
Rabi Joey Haber Yitshak ve Rivka’nın isimlerinin Gematria değerlerine de dikkat çeker. Yitshak Gematria olarak 208, Rivka da 307 sayısına denk gelir. İkisinin toplamı 515, Erets Yisrael’e girme izni verilmediğinde Moşe Rabenu tarafından Tanrı’ya yapılan yakarışların sayısına denktir. Bu sayının denk geldiği sözcük de ‘vaethanan’dır. Burada Moşe Rabenu Erets Yisrael’e girebilmek için yalvarış, yakarış ve duadan müteşekkil bir demet sunmakta ve Tanrı’nın merhametini dilemektedir. Midraş bu yakarışlar sonunda yeryüzü ve gökyüzünün sarsılmaya başladığını söyler. Bu durumda Tanrı devreye girer ve Moşe’ye artık kesmesini çok net bir ifadeyle emreder: “Rav lah / yeter.” Tanrı Yitshak ve Rivka’yı durdurmaz. Çocukla kutsanana kadar onlar da dua etmeye devam ederler.
Hikâye, öğrencileriyle birlikte yürüyen bir Rabi’nin ağlayan genç bir çocukla karşılaşmasıyla anlatır. Rabi çocuğa sorunun ne olduğunu sormak için diz çöker. Çocuk, kendisinin ve arkadaşlarının saklambaç oynadığını, saklananın kendisi olduğunu anlatır. Ancak arkadaşları onu bulamamışlardır. Çocuk bu nedenle ağlamaktadır. Rabi asıl hedefin bu olması gerektiğini söylediğinde çocuk ‘doğru’ diye cevap verir. Ancak arkadaşları bir süre sonra onu aramayı bırakmışlardır. Bu da çocuğun üzüntüsünün kaynağıdır.
Rabi öğrencilerine döner ve bunun Tanrı ile ilişkimiz için de geçerli olduğunu söyler. Tanrı bazen ‘Kendi’sini gözler. Bizim bilemediğimiz veya anlayamadığımız nedenlerden dolayı birçok zorluk karşımıza çıkar. Orada Tanrı bize yardım etmiyormuş gibi görünür. Rabi, bu zamanlarda O’nun bizden istediği şeyin, asla pes etmeden O’nu aramaya devam etmemiz olduğunu açıklar. O nihayet cevap verene kadar durmaksızın yalvarmaya devam etmek ve asla ümidini kaybetmemek gerekir.
Şu anda da ihtiyaç duyulan şey budur. Zor durumdaki sevdiklerimiz için Teilim okuduğumuz, dualar ettiğimiz, yakardığımız elbette doğrudur. Ancak bunu yaptıktan sonra normal yaşama dönüp farkında olarak veya olmadan yaşamı devam ettirmek bizleri hedefe yaklaştırmaz. Sormaya ve yalvarmaya devam etmek için Tanrı’ya seslenmeye ihtiyacımız vardır. Sözlerin yeterli olmadığı durumlarda kalpten gelen yakarışların devreye girmesi gerekir.
Tanrı, Yitshak ve Rivka örneğinde olduğu gibi O'nu bulana kadar aramaya devam etmemizi bekler. Bunun sonunda da O bize yardım edecek, önce toplumumuza sonra dünyaya istediğimiz barış ve huzuru getirecektir.