Vayişlah…

Sami AJİ Köşe Yazısı
4 Aralık 2024 Çarşamba

‘Vayişlah’ yakında okuyacağımız peraşanın ilk kelimesi ve tabiatıyla başlığıdır.

Bereşit’in en başından, neredeyse sonuna kadar, atalarımızın karşılaştıkları sorunlar adeta arka arkaya sıralanır. Kardeşler arası kavgalara varan ihtilaflar, kuraklıktan dolayı göçler, ailevi sorunlar, kadınlar arasındaki kıskançlıklar, komşu kabilelerle savaşlar, ne isterseniz mevcut... Vayişlah aynı süreci adeta devam ettiriyor.

Jacob, bulunduğu yöreden başka bir şehre tüm ailesiyle göç etmeye karar vermiştir. Ancak, yol üzerinde ikiz kardeşi Esav bulunmaktadır. Jacob -doğum anındaki çıkışa göre- ağabeyi Esav’dan çok korkmaktadır. Tedbiren ona bir heyet gönderir. Maksadı niyetini anlamaktır. 

Heyet, Esav’ın 400 kişiyle birlikte ona doğru yürümekte olduğu haberini getirir. Jacob dehşete düşmüştür. “Beraberindeki halkı, davarı, sığırı ve develeri iki kampa böldü. Eğer Esav, kamplardan birine saldırırsa diğer kamptakiler kurtulabilir diye düşünmekteydi.”

İlaveten ağabeyini sakinleştirebilmek umuduyla ona geniş bir hediye paketi hazırladı: 200 (dişi) keçi, 20 teke, 200 koyun, 20 koç, yavrularıyla birlikte 30 emziren deve, 40 inek, 10 boğa, 20 dişi ve 10 erkek deve.

Karşılaşma, Jacob’un düşüncesinin tersine müthiş bir yakınlık içinde gerçekleşir. Esav ona koşar, kucaklaşırlar hatta beraberce sevinçten ağlaşırlar. (Başlıktaki tablo bu durumu çok güzel ifade ediyor.) Esav hediyelerin hepsini iade eder.

Jacob tüm ailesini Esav’a tanıştırır. Her iki kardeş ve kabileleri beraberce vakit geçirdikten sonra ayrılır. Jacob yoluna devamla “Kenaan ülkesindeki Şehem şehrine selametle ulaştı… Şehri reisi Hamor’un oğullarından 100 kesita karşılığında arazi satın aldı.” Ve oraya yerleşirler… Ancak sıkıntılar bitmez.

Jacob’un kızlarından Dina güzelliğiyle dikkati çekmektedir. Bir gün şehirde dolaşırken Hamor’un oğullarından Şehem onu görür ve tecavüz eder. Ve o anda âşık olur. Dina’yı kendi evine götürür. Şehem babasından Dina’yı kendisine eş olarak almasını ister.

Jacob kızına tecavüz edildiğini öğrenince derhal oğullarını yanına çağırır. Oğulların görüşü kesindir; tecavüz hadisesinin affedilmesi mümkün değildir.

Hamor ve Şehem hem Jacob’a hem oğullarına yalvar yakar olurlar… Başlık parası olarak her istediklerini yerine getireceklerine söz verdiler: “Yeter ki kızı bana eş olarak…”

Jacob’un oğulları tek bir şartla razı olacaklarını söyler: “Ancak şu koşulla razı olabiliriz: Tüm erkeklerinizi sünnet ederseniz o zaman size kızlarımızı veririz.

Şehem babasıyla konuştuktan sonra şehrin meydanına çıkar. Halkını toplar ve uzunca bir konuşmadan sonra erkeleri sünnet olmaya ikna eder. Hemen hemen tüm erkekler sünnet olur.

Dina’nın kardeşlerinden Şimon ve Levi bu fırsatı bekliyordu.

Üçüncü günde (Şehem halkı ıstırap içindeyken) Jacob’un iki oğlunun her biri kılıcını aldı. Kuşku uyandırmaksızın şehre girdiler ve her erkeği öldürdüler. Hamor’u da, oğlu Şehem’i de kılıçtan geçirerek öldürdüler. Dina’yı da Şehem’in evinden alıp çıktılar.”

Jacob olanları duyunca çileden çıkar. Artık bu yörede kalması mümkün değildir. Ailesi çok büyük bir tehlike altındaydı. Şimon ve Levi’yi yanına çağırır ve bütün öfkesini onlardan çıkarır. Onların cevabı hazırdı: Kız kardeşimize bir fahişeymiş gibi davrana kişiyi affedemeyiz.”

Sonuçta tüm kabile oradan ayrıldı ve tekrar yollara düşüp Migdal Eder yöresine -yine geçici olarak- yerleşti.

Yazımın başında ifade ettiğim gibi atalarımızın serüvenleri ve sıkıntıları burada bitmiyor. Jacob ise daha fazla acı ve tatlı ‘sürprizlerle’ karşılaşacak ve daha sonra Mısır’a göçünü okuyacağız…

Tora’mızın yalın ve gerçekleri gizlemeye veya örtmeye lüzum görmeden olayları bizlere aktarması onun gücünü gösterir. Bu güçtür ki Kutsal kitabımız MÖ 3. asırdan başlayarak önce Yunanca’ya2 ve zaman içinde hemen hemen dünyanın bütün dillerine tercümesine yol açmıştır.

 “Baruh ata Adonay noten ha Tora.”

---

1 Yazım 2002 yılında Gözlem Kitabevi tarafından yayınlan ve Moşe Farsi başkanlığındaki bir ekibin tercümesine dayanarak kaleme alınmıştır…  

2 Tam 704 dilde tercümesi olduğu tespit edildi. Wikipedia’ya göre Kitab-ı Mukaddes (İncil dahil) yaygın olarak tüm zamanların en çok satan kitabı olarak kabul edilir, 100 milyon kopya yıllık satış tahmini olup özellikle ilk kitlesel basılı kitap oluşu Batı'da, edebiyat ve tarih üzerinde büyük bir etki yaratmıştır.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün