Şu sıralar sizlerin de en çok karşılaştığı görüntülerden biri Hadise ve Seda Bakan ikilisinin birbirinden şuh pozlarıdır diye tahmin ediyorum.
Hadise’nin ilk oyunculuk deneyimi olma özelliğini de taşıyan ‘Esas Oğlan’ dizisinin ilk üç bölümü Gain platformunda yayınlandı.
Dizi, kariyerlerinde başarılı şarkıcı Ceren (Hadise) ile, risk analisti Selma’nın (Seda Bakan) lüks bir apartmanda komşulukla başlayan ilişkilerinin, süreç ilerledikçe birbirine doğru erkeği bulmak için giriştikleri bir çöpçatanlık oyununa dönüşmesini anlatıyor. Bu oyunu geniş kitlelere hitap eden bir podcast serisine çeviren ikili, böylece bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor.
‘Esas Oğlan’, romantik komedi ve reklamcılığın ‘Sex sells’ kuralını benimseyerek, bu iki öğenin arasında gidip gelen çerezlik bir iş. Güzel kadınları, güzel kıyafetler içinde ve kafa yormaya gerek olmayan bir hikayeyle izlemek isteyenler buradan buyursunlar diyoruz.
Sosyal medyada oyunculukların kötülüklerinden dem vuranlar, ‘Esas Oğlan’ın Hadise’nin henüz ilk projesi olduğunu unutmamalı. Seda Bakan da ‘Zeytin Ağacı’nda, başrol Tuba Büyüküstün’ü gölgede bırakan performansının ardından benzer bir rol tercih ederek garantici bir tutum sergiliyor.
Diziye olumlu tarafından bakarsak, ayakları yere basan ve ekonomik gücünü elde eden iki kadının arzu ettikleri hayatı, tam da istedikleri biçimde düşünsel, biçimsel ve cinsel açıdan yaşayarak toplumsal baskılara meydan okuyabildikleri bir senaryo görüyoruz. Masum bir aşkı ve uzun vadede evliliği hayal eden Ceren ve Selma, yakışıklı prense varana kadar bir sürü kurbağayı öpmek zorunda kalıyor.
Bir de Ceren’in uzun süreli oyuncu sevgilisinin, Selma’ya aşık olma durumu var ki ileriki bölümlerde bir dilemma yaratacak gibi.
Esas Oğlan’ı bulmanın bir hayli zor olduğu günümüz koşullarında; özellikle kadınların yaşadıkları konusunda gerçekçi tespitler var. Tamamen işine odaklanıp, ilişkisini ihmal edenler, annesiyle bağını koparamayanlar, kendisinden kariyer olarak yüksek kadınlardan korkanlar… Her gün böyle ‘yetersiz bakiyeler’le karşılaşıyoruz. Ama doğru adam bir yerde, bize gelmek için doğru zamanı bekliyor. Biz kadınlar olarak tek başımıza güçlüyüz, birlikte güçlü olmak ise çok daha güven veriyor. İşte tüm mesele bu.
Sex and The City olmak fikriyle yola çıkan ‘Esas Oğlan’, her ne kadar bu atmosferden fazlasıyla uzak olsa da bazı sahnelerinin yanında Serhat Teoman, Şükrü Özyıldız ve Kubilay Aka gibi yeteneklerle ‘Coupling’ tadında diyebiliriz.
Adım adım Galatasaray’a!
Galatasaraylı herkesin gönlünün bir köşesinde Arda Turan’ın imzası mevcuttur. Çok sevdiğim bir futbolcuydu kendini siyaset arenalarında taraf olarak görene kadar. Geçen yıl vefat eden, bugün annem Gülseren Çengil ile evlilik yıldönümü olan babam Abdullah Tahir Çengil’in de gönlünde yeri ayrıydı. Son günlerinde ise tam bir Icardi sevdalısı olmuştu babacığım (Bu önemli tarihte hem de Galatasaray’dan bahsediyorsak anmadan geçmek olmaz).
İkas Eyüpspor’un teknik direktörü Arda Turan’ı, pazar akşamı Ali Sami Yen Spor Kompleksi RAMS Park'ta görünce aileden de gelen Galatasaraylılık ekolünden dolayı ben de stattaki tüm takımdaşlarım gibi karışık duygular içine girdim.
Arda’nın da öyle olduğu, kendisine uzatılan çiçeklerin ardından tribünlere çağrıldığında neredeyse gözyaşlarını tutamayacak bir hale gelmesinden belliydi. Arda Turan’ın içindeki bu Galatasaray sevdasından dolayı, günlerdir çeşitli futbol yorumcuları bu camianın en yaygın terimlerinden ‘Eyüpspor kesin Galatasaray’a yatacak’ cümlesini döndürüp döndürüp duruyorlardı.
Kimsenin umduğu gibi olmadı. Eyüpspor kıran kırana mücadele etti ve maç 2-2 bitti. Galatasaray çok net pozisyonlara girmesine rağmen 24 yaşındaki Berke Özer yaptığı kurtarışlarla adeta maçın skorunu belirledi.
Maç sonrasında Okan Buruk’un tribünleri hakemi protesto etmeye çağırması hiç şık olmadı. Arda Turan, buna rağmen “Okan Abi dediyse vardır bir bildiği, elimizden gelen en iyi niyeti göstermeye çalıştık. Galatasaraylıyım ama oyuncularımın da başını eğdirmem. Okan Abi iyi dememiş” sözleriyle yarı olgun yarı kırgın bir açıklama yaptı.
Turan’ın daha önce isminin geçtiği magazinel olaylara da baktığımızda, aslında kişisel anlamda büyük bir yol kat etmeye çalıştığını görüyoruz. Artık daha işine ve başarıya odaklı, daha mağrur ve kapsayıcı bir futbol adamı var karşımızda.
Tüm bu bilgiler ışığında, geleceği görmek de zor değil sanki. Arda Turan, adım adım Galatasaray teknik direktörlüğüne yürüyor.