VAYEŞEV - Ayakkabı

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
18 Aralık 2024 Çarşamba

Peraşamız Yosef’in rüyalarıyla başlayıp satılmasına kadar giden süreci işler. Yosef önce kardeşleri tarafından öldürmek istenir, sonra bir kuyuya atılır nihayetinde de satılır. Bu trajik hikâye aynı zamanda Mısır esaretinin ilk adımı olarak bilinir. Midraş bu satılma olayıyla ilgili olarak oldukça tuhaf bir şey aktarır. Yosef’in satılması karşılığında aldıkları parayı kardeşler kendilerine ayakkabı almak için kullanır. Hanuka olmadığı zamanlarda okunan Vayeşev Aftara bölümünde Amos Peygamber’in sözlerine kulak veririz: “Al mihram bakesef tsadik veevyon baavur naalayim.” Burada yer alan ‘tsadik’ sözcüğü Targum Yonatan tarafından verilen bilgiye göre ayakkabı alınması için satılan tsadiktir. Bu kişi de Yosef’ten başkası değildir. Elbette bu öğreti beraberinde fazlaca soru barındırır. Kardeşlerin ayakkabı satın almaları neden önemlidir? Bunu söylemenin bir anlamı var mıdır? Ayakkabılar neyi simgeler?

Adam ve Hava tarafından işlenen günah birçok sorunun kaynağı olarak bilinir. Tanrı, Gan Eden’den kovulan Adam ve Hava için bazı düzenlemeler yapmıştır. Adam artık ekmeğini çalışarak kazanmak zorundadır. Bunun için alın teri dökecek, bazı üzüntülere göğüs germek zorunda kalacaktır. Çünkü onun bu yaptığından sonra toprak lanetlenmiştir. İster zengin, ister zor durumda olsun herkes geçimini sağlamak için zorlukların üstesinde gelmek zorundadır çünkü toprak Adam’ın yanlışı sebebiyle ‘arura aadama’ sözüyle lanetlenmiştir.

Ayakkabılar kişiyi yerden kaldırma etkisine sahiptir. O halde sembolik olarak ayakkabılar, ‘lanetin’, hayatın hayal kırıklıklarının ve zorluklarının üstesinden gelme yeteneğimizi simgeler gibidir. Ayakkabı giymek, içinde bulunduğumuz ‘lanet’e takılıp kalmayı reddetmemizi, onun üstesinden gelme kararlılığımızı, başımızı dik tutmayı, sıkıntı veren bir üzüntü ve umutsuzluk içinde debelenmek yerine her durumda nimeti ve fırsatları görmeyi temsil eder.

Bu nedenle yas tutan kişi ayakkabılarını çıkarır ve Tişa BeAv'da Bet Amikdaş'ın yıkımının yasını tutarken hepimiz ayakkabılarımızı çıkarırız. Yas sırasında, kaybedilenlerin acısını ve endişesini, ‘lanetini’ tam olarak deneyimlemek bu günün kaidelerinden biridir.

Bunun aksine, Koanim Bet Amikdaş bölgesinde ayakkabı giymez çünkü bu bölge lanetin olmadığı kutsal bir topraktır. Aynı nedenden ötürü, kutsal bir varoluş yaşadığımız Yom Kipur’da sanki Adam'ın günahından önceki durumuna, lanetten önceki durumuna dönüyormuşuz gibi ayakkabı giymeyiz.

Yosef’e dönelim... Hayatın sıkıntılarının üstesinden gelme niteliğini Yosef kadar temsil edecek kişi az bulunur. 17 yaşında bir çocukken kardeşleri tarafından ihanete uğrar ve köle olarak yabancı bir ülkeye getirilir. Orada efendisinin eşi tarafından iftiraya uğrar, tüm ruhsal sınavların en zoruyla yüzleşir ve sonunda bunu başarır. Bilgeler, Yosef'in ahlaksızlığın cazibesine karşı kazandığı zaferin, antik dünyanın en ahlaksız toplumu Mısır'da geçirdikleri 210 yıl boyunca Yisrael'i koruyan şey olduğunu öğretir. Yosef'in gücü ve kararlılığı, Mısır'daki kölelik yılları boyunca ulusumuzu saf tutan bir emsal oluşturur. Yosef ‘lanetin’ üstesinden gelir ve kişisel zorluklarını ulusun manevi hayatta kalmasını garanti eden büyük bir başarıya dönüştürür.

Ahlak yoksunluğundan söz ederken Helen toplumundan da söz etmek gerekir. Helen anlayışı güzel olan her şeyin kutsallığına inanırken ahlaki değerlerin çok da dikkate alınmadığını görürüz. Bazı Yahudiler bu cazibeye kapılırken bazıları da baş kaldırarak Hanuka mucizesinin yaşanmasını sağlamışlardır.

Ayakkabıların Yosef’in satılmasıyla ilişkilendirilmesinin nedeni budur. Kardeşler Yosef'i yok ettiklerini zannederken o kendisinin yok olmasına izin vermemiştir. Kendini ayağa kaldırmayı ve trajik durumunu büyüklüğe ulaşma fırsatına dönüştürmeyi başarmıştır.

Bu hepimizin takip edeceği bir örnektir. Hepimiz üzüntü dönemleri, acı, kayıp, hayal kırıklığı dönemleriyle karşı karşıya kalırız. Sıkıntı veya yas dönemlerinde ayakkabılarımızı çıkarmak bir kuraldır. Ancak lanetin üstesinden gelmek için ayakkabılarımızı giyeriz. Hepimiz Yosef gibi hayatın zorluklarının üstesinden gelecek büyük güce sahibiz. Hanuka mumları da bunun ilanıdır.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün