Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni ve yeniden başkanı olan Donald Trump, göreve geldiği ilk günden itibaren oldukça derin değişiklikler yaptı ve bu değişikler artık bir dönemin sonunun geldiğinin açık işaretleri olarak da okunabilir. Benim ilgimi çeken en büyük değişim USAID’in Türkçesi; ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın kapatılması ve bu kapatmanın dünyada deprem etkisi yaratan sonuçları…
Bugüne dek hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler, başkanlık yetkilerini genişletmek için işbirliği yaptı. Ancak Trump, diğer başkanların yaptığının ötesine geçerek örneğin, doğum hakkı vatandaşlığına son verdiğini ilan etti ve ABD Anayasası'na meydan okudu. Ayrıca, 6 Ocak isyancılarını affetti; bu, federal hükümete saldıranlara yönelik sonuçların olmaması konusunda vatandaşlara rahatsız edici bir mesaj gönderdi; yapanın edenin eline kar kalacağı mesajını…Başta da ifade ettiğim gibi sonuçları çok sarsıcı olacak USAID’in kapatılması, aslında dünyanın yardım kuruluşlarının onlarca yıldır kurgulamaya çalıştığı yardım düzeninin de sonunu getirdi. Biraz daha açalım; Trump başkanlığının ilk gününde neredeyse tüm dış yardımların 90 gün süreyle dondurulmasını emretti. Ancak, USAID’i süresiz olarak kapattı. Gelişmekte olan dünyaya yardım etmek ve ABD çıkarlarını savunmak amacıyla 1961 yılında John F. Kennedy ve Kongre tarafından kurulan USAID’in çalışanları, 2025 yılında genel merkezden uzaklaştırıldı ve web sitesi kapatıldı. Geçtiğimiz salı gecesi yayınlanan bir direktife göre, dünyanın dört bir yanındaki kurum personeli cuma günü idari izne ayrıldı ve ABD'ye dönmeleri emredildi. USAID’in görünen amacı sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek, yoksulluğu azaltmak ve uluslararası krizlere yanıt vermek’ olarak tanımlansa da, kurulduğu günden bu yana ABD’nin dış politikadaki stratejik çıkarlarının bir uzantısı olarak çalışıyor ve ABD’nin doğrudan ya da dolaylı olarak çatışmaya girdiği her bölgede varlık gösteriyor. Demokrasi, çoğulculuk, daha fazla piyasa ekonomisi ve en önemlisi de yardım edilen ülkenin Batı çıkarlarına daha uygun hale getirilmesi…
Ancak oyun bitti ve bu sarsıcı hamleye neden gerek duyuldu? Çünkü, hükümet verilerine göre ABD, 2023 yılında uluslararası yardıma 68 milyar dolar (55 milyar sterlin) harcadı. Bu toplam tutar birçok bakanlık ve ajansa dağıtılmış durumda ancak USAID’in bütçesi yaklaşık 40 milyar dolarla bunun yarısından fazlasını oluşturuyor; bu da ABD'nin yıllık toplam hükümet harcaması olan 6,75 trilyon doların yaklaşık yüzde 0,6'sına denk geliyor. USAID'in parasının büyük çoğunluğu Asya, Sahra Altı Afrika ve Avrupa'da, özellikle Ukrayna'daki insani yardım çalışmalarına harcanıyor. Örneğin ülkemize 6 Şubat depremlerinin ardından Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) aracılığıyla 2,5 milyon dolar değerinde acil ihtiyaç malzemesi gönderilmişti. ABD, uluslararası kalkınmaya en fazla harcama yapan ülke konumunda - hem de açık ara farkla.
Trump yönetiminin kararlarıyla, çoğu dış yardımın dondurulması, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve yardım kuruluşları arasında dünya çapında bir dalgalanma etkisine neden oldu ve ABD'nin uluslararası kalkınmadaki liderlik konumundan tamamen geri çekildiği korkusunu ateşledi. Musk ajansı "kötü" olarak nitelendirdi ve Trump, kurumun ‘radikal sol’ tarafından yönetildiğini söyledi. USAID'in başkan vekili, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, milletvekillerine bir mektupta "verimliliği en üst düzeye çıkarmak ve operasyonları ulusal çıkarlarla uyumlu hale getirmek için USAID'in faaliyetlerini gözden geçirme ve potansiyel olarak yeniden düzenleme sürecine başlayacağını" söyledi. Rubio, milletvekillerine yazdığı mektubunda, "USAID, belirli misyonları, büroları ve ofisleri Dışişleri Bakanlığı'na taşıyabilir, yeniden düzenleyebilir ve entegre edebilir; Teşkilatın geri kalanı ise yürürlükteki yasalara uygun olarak lağvedilebilir" diye yazdı.
Üstüne üstlük Musk, sosyal medyada hafta sonunu "USAID'i odun parçalayıcıya yedirerek" geçirdiğini belirten bir gönderide daha renkli bir dil kullandı ve dış yardımın dondurulmasına açık bir gönderme yaptı.
Ancak bu kararların sonucu olarak, dünyanın en yoksullarına ilaç sağlama ve temiz su kaynakları kurma gibi programlar da dahil olmak üzere programlar bir gecede durdurulmak zorunda kaldı. USAID'in faaliyetleri, Ukrayna'da yaralanan askerlere protez uzuv sağlamaktan, kara mayınlarını temizlemeye ve Afrika'da Ebola'nın yayılmasını engellemeye kadar uzanıyor. Ayrıca, Demokrat Parti politikacıları ise bazı dedikodulara dikkat çekiyor ve Suriye’deki hapishanelerde tutuklu bulunan IŞİD militanlarını korumakla görevli gardiyanların USAAID fonlarından gelen paralarının kesilmesinin an meselesi olduğuna, bu durumun yaratacağı karışıklıkların ise iç güvenlik meselesi haline dönüşebileceğini ifade ediyorlar.
Demokrat New Jersey Senatörü Andy Kim, bunun aynı zamanda diğer ülkelerin de adım atabileceği bir boşluk yaratacağını söyledi. "Trump'ın eylemleri, ciddi ulusal güvenlik tehditleriyle karşı karşıya olduğumuz bir dönemde Amerika'nın küresel liderliğini ve nüfuzunu zayıflatıyor" dedi. "Trump rakiplerimize ve düşmanlarımıza kapıyı açıyor" diyor.
ABD’nin aldığı bu kararların özellikle kürenin güneyinde nüfuzunu azaltacağı, zamanla etkisini yitireceği ve halihazırda da Çin Başkanı Şi Cinping’in küresel güneyinin doğal lideri imajının geliştiği biliniyor. Çünkü Bir Kuşak Bir Yol Projesi ile Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlamak adına milyarlarca dolar yatırım yapan Çin’in bu büyük boşluğu değerlendireceğini görmek oldukça mümkün.
Bekleyip göreceğiz… 90 gün sonra neler olacak?