Fenerbahçe Beko, geçen hafta çıktığı Maccabi Tel Aviv deplasmanında mağlubiyetten kaçamadı.
Şubat ayının ilk haftasında oynanan maçlardan sonra, önce yerel kupalar sonra da milli maçlar nedeniyle iki hafta Euroleague maçları oynanmadı. Üç hafta sonra Euroleague sahnesine çıkan Fenerbahçe Beko, Maccabi Tel Aviv deplasmanında boy gösterdi.
Oded Kattash yönetimindeki Maccabi Tel Aviv, bu sezon iyi bir sezon geçirmiyor. Alba Berlin’den sonra en alttan ikinci sıradaki basamakta yer alan Sarı-Lacivertliler altı galibiyet alabilmişti. Sezon boyunca sürekli ayrılan ve kadroya katılan oyuncuların olması da istikrarın yakalanmasını engellemişti Maccabi’de.
Fenerbahçe Beko ise Maccabi Tel Aviv maçı öncesi oynadığı son sekiz Euroleague maçında yedi galibiyet almış, tek mağlubiyetini ise Panathinaikos deplasmanında son topta yaşamıştı. Türkiye Kupası’nın kazanılması ile de iyice özgüven kazanmış Fenerbahçe Beko’da Wade Baldwin sakatlıktan dönerken, yeni transfer Jilson Bango da kadroda yer almaya başladı.
Belgrad’da oynanan maça Fenerbahçe Beko, konsantrasyonu düşük bir şekilde girdi. Marko Guduric’in hastalığı nedeniyle son saatlerde kadrodan çıkarılması ile organizasyonda zorlandı. Dış şutların hem çok fazla denenmesi hem de yüzdenin çok düşük kalması mağlubiyete zemin hazırladı. Savunmada da yumuşak kalan Fenerbahçe Beko, Roman Sorkin ve Jason Rivero’yu durduramadı. İkinci yarıda fark çift hanelere çıkarken, Sarı-Lacivertliler bir dakika içerisinde üst üste bulduğu yedi sayı ile farkı düşürmeyi başarsa da; yine savunmada o konsantrasyonu sağlayamadı. Sonrasında da farkı bir an önce düşürmek için aceleyle atılan dış şutlar maçın kayıp gitmesine neden oldu.
Bu durumdaki Maccabi’ye kaybetmeyi bir yol kazası olarak değerlendirip, ara öncesi sahip olunan hücumdaki organizasyonun ve savunmadaki sertliğin hatırlanması gerekiyor. Euroleague’de hiçbir maçın kolay olmadığını ve konsantre şekilde çıkılmazsa her maçın kaybedilebileceğini unutmamak lazım.
Kalan Maçlarda Durum
Ertelenen Paris Basketbol maçını saymazsak, 26 maçta 17 galibiyet alan Fenerbahçe Beko ikinci sırada yer alıyor. 20 galibiyete ulaşmış Olympiakos için bana göre liderlik neredeyse garanti. Play-off’larda ev sahibi avantajını elde etmek için ilk 4 sıra içerisinde yer alması gereken Fenerbahçe Beko, ikinci sıra için Panathinaikos ile çekişecek gibi duruyor. Ancak Yoncalar’a iki maçta da kaybedilmiş olması, ikili averaj avantajını rakibe veriyor.
Kalan sekiz maçının dört tanesini evinde, dört tanesini deplasmanda oynayacak Fenerbahçe Beko, bu haftaki Paris ve Milano deplasmanlarından galibiyetle dönmeyi başarırsa ikinciliği de neredeyse garantileyecek bana göre.
Anadolu Efes’in Durumu
Sıralamanın daha altına baktığımız zaman, dördüncü sıradaki 16 galibiyete sahip Paris ile 13. sıradaki Zalgiris Kaunas’ın arasında sadece üç galibiyetlik fark var. Play-off ve play-in yarışı tüm hızıyla devam ediyor. Anadolu Efes de Zalgiris gibi 13 galibiyet ile 12. sırada yer alıyor.
Türkiye Kupası çeyrek finalinde deplasmanda Beşiktaş’a mağlup olarak kupada hayal kırıklığı yaratan Anadolu Efes, evinde çıktığı maçta Alba Berlin’i rahat bir şekilde geçti. Play-in umudunu sürdüren Lacivert-Beyazlılar’ın fikstürü diğer rakiplerine göre daha kolay görünüyor. Beş maçı içeride, üç maçı ise deplasmanda oynayacak Anadolu Efes, Shane Larkin’in dönüşü ile daha organize ve daha tehlikeli bir takım olarak göze çarpıyor. Deplasmanlarda varlık gösteremeyen ve istikrarsız bir oyun sergileyen Luca Banchi’nin ekibi, verilen arada iyi çalışarak ve uyum sürecini aşarak play-in’e kalabilir.