Giderek renksizleşiyor muyuz?

Dalia MAYA Köşe Yazısı Sesli Dinle
19 Mart 2025 Çarşamba

Cemrelerin düştüğü, havanın -anons edilen son soğuklara rağmen- bahara döndüğü şu günlerde şehrin keşmekeşinden biraz uzaklaşıp, parklara, bahçelere, çayırlara doğru uzandıkça doğanın renklenişini keyifle izliyor insan. Önce nergisler düşüyor sokak çiçekçilerimize, derken mis gibi mimoza kokusu ‘sarı’yor etrafımızı. Şanslıysanız evinizin yamacında varsa bir mimoza ağacı o sapsarı kokusuyla sızıyor açık pencerelerinizden içeri. Birkaç güne kalmıyor manolyaların çiçekleri arz-ı endam ediyor haşmetle… Çayırlar beyaz, sarı, papatyalarla doluyor. Yakında bir zaman salkımlar sayesinde iyice mora dönecek şehir. Derken can kırmızısı gelincikler basacak etrafı. Doğa, kışın tekdüze nispeten renksiz halini cıvıl cıvıl bir dansa bırakacak…

Peki, ama doğa bu kadar renkli iken, doğa her mevsim böylesi cıvıl cıvıl renklenirken bizler renklerimizi kayıp mı ediyoruz?  Peru’da değil belki, kendi kara, giysileri rengârenk, gözleri güneş ışığı karası Afrika’da da değil belki ama batıda ‘medeni’ dediğimiz dünyada renklerimizi kaybediyor muyuz?

Şehirlerin keşmekeşi, hayatın karmaşıklığı, ekonomik ve politik şartlar ama bir de teknolojinin fiziksel hayatın önüne geçmesiyle… Önce Zen, derken teknolojik üretimlerin etkisiyle çevremiz, binalarımız, sokaklarımız, arabalarımız, yaşam alanlarımız, giderek giysilerimiz renksizleşiyor, grileşiyor, sönükleşiyor mu? Yavaş yavaş bütünün içinde bizler de eriyor, harmanlanıyor, görünmez mi oluyoruz?

Science Museum Group bilim, teknoloji, mühendislik ve tıp alanlarında yedi milyondan fazla eserin yer aldığı eşsiz bir koleksiyona sahip olan Londra merkezli bir müzeler grubu. Söz konusu koleksiyonun kökeni 1851 yılında Londra’da gerçekleştirilen Büyük Dünya Fuarına kadar uzanıyor. Tıbbi üründen lokomotiflere ve bilimsel araçlara, fotoğrafik, sinematografik ve televizyon teknolojisine ait ürünlerden sanat eserlerine milyonlarca ürün müzenin koleksiyonunda yer alıyor. Duyurduklarına göre ‘Alan Turing’in Pilot ACE bilgisayarı; atomları temsil etmek için kullanılan ilk modellerden biri; Charles Babbage’ın çizimleri ve modelleri; Dorothy Hodgkin’in penisilin modeli; Helen Sharman’ın uzay giysisi ve Tim Peake’in uzay aracı; Amy Johnson’ın Gipsy Moth uçağı; Stephenson’ın Rocket ve Sans Pareil’inden Mallard ve Flying Scotsman’a kadar ünlü lokomotifler ve dünyanın günümüze ulaşan en eski fotoğraf negatifi’ müze koleksiyonlarında görülebilen ürünler arasında.

İşte bu grubun yaptırdığı bir araştırmaya göre dünya, kendisinin gri bir versiyonuna dönüşüyor gibi görünüyor! Araştırmacılar, 1800'lere dayanan günlük nesnelerin binlerce fotoğrafını analiz etmiş ve şaşırtıcı bir eğilim bulmuş: gri tonlamalı renklerde artış ve renk çeşitliliğinde düşüş.

Müze koleksiyonunda yer alan 21 kategori içinden 7000’den fazla gündelik ürünün fotoğrafını çeken araştırmacılar, daha sonra bu ürünleri biçim, şekil, renk ve doku üzerinden incelemişler ve ardından da son yirmi yılın renk skalasını oluşturmuşlar. Sonuç, renklerin giderek azalıp grinin ön plana çıkışı. İçerisinde farklı tek renk olan ürünlere baktıklarında ise rengin ürünlerin kendisinden çok paketlemede yer aldığını gözlemlemişler.

Hayatlarımızdan rengin kaçışı bizi belki karmaşanın içinde biraz huzura taşımışsa da ilk zamanlarda uzun vadede içimizi soğutmuş, coşkumuzu köreltmiş, yaratıcılığımızı sönükleştirmiş, hayat enerjimizi içimizden söküp almış mıdır? Müziğimiz, melodimiz bizler de renksizleştikçe mi sustu içimizde? Sokaklarda birbirimize görünmez olmamız, önceliği hep kendimizde öngörmemiz yine bu renksizleşmenin bir sonucu mu acaba?

Doğa bahara döndükçe renklenir, renklendikçe de yaşamın gücü tüm coşkusuyla açığa çıkar. Belki de şimdi sabaha kuş cıvıltıları ile uyandığımız, doğanın renklenip canlandığı şu güzel bahar gününde rengi hayatımıza geri davet etmenin tam zamanıdır. Belki saygıyı, birbirine özeni, görünmeyen ötekinden görünür bir birlikteliğe ulaştırır, birbirimizin rengiyle zenginleşen bir hayatı yeniden yaratabiliriz o zaman. Ne dersiniz?

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün