Pekude - Şabat Ahodeş: Yap - boz

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
26 Mart 2025 Çarşamba

Şemot kitabının son peraşası Paraşhat Pekude, Mişkan’a bağış için toplanan metallerin, değerli taşların, kumaşların kısacası bağışların nerede, nasıl kullanıldığının detaylı bir açıklamasıyla başlar. Peraşanın başında bağışlanan altın, gümüş ve bakırın miktarı, nerelerde kullanıldığı belirtilir. Pasuk “Elle pekude aMişkan Mişkan aedut / Bu Mişkan’ın tanıklık Mişkan’ının bir muhasebesidir” şeklinde başlamaktadır.

Burada sorabileceğimiz iki soruyu konuyu açmak için başlatalım: Mişkan neden ‘tanıklık Mişkan’ı olarak adlandırılmaktadır? Mişkan neye tanıklık etmektedir? Doğal olarak bu malzemelerin muhasebesinin bununla ne ilgisi vardır?

Gemara kaynaklı bir bilgiye göre Mişkan’ın mimarı Betsalel göklerin ve yerin yaratıldığı harflerin nasıl birleştirilmesi gerektiğini bilmektedir. Onun Mişkan’ı inşa etme yeteneği dünyayı yaratma becerisi gibi karşımıza çıkar. Buna göre Mişkan’ın yaratılışı sanki kâinatın yaratılışı gibi okunmaktadır. Tabi ki burada ‘nasıl’ sorusu gündeme gelecektir.

Güney Amerika’da safariye çıkan Rabi Joey Haber olağanüstü şeylere tanık olduğunu paylaşır. Çamurda yürüyen bir bufalo sürüsüne rastlayan Rabi bir bufalonun sırtında büyük, açık bir yara olduğunu görür. Gökten süzülen bir kuş bufalonun sırtına konar; yarayı ve bulunduğu morluğu gagalamaya başlar. Rabi bu durumun korkunç olduğunu söyler; bufalonun çektiği sıkıntılara üzülür. Ancak tur rehberi burada önemli bir açıklama yapar.

Rehber bufalonun zavallı olmadığını söyleyerek açıklama yapar. Kuş yaradan sızan kanla beslenmektedir, buna karşılık yarayı temizlediği için bufalonun enfeksiyon kapmasını engellemektedir.

Tanrı kâinatı mükemmel bir şekilde yönetir. Her şey karmakarışık görünse de giderek kötüleşen ‘açık yaralar’ bulunsa da gerçekte her şey mükemmel durumdadır. Olan her şey Tanrı’nın bizim tarafımızdan anlaşılamayacak kadar büyük ve mükemmel planının bir parçasıdır. Tanrı her şeyi bir yap-boz gibi bir araya getirmektedir. Sonunda ortaya mükemmel bir eser çıkacaktır.

Bu hafta okuduğumuz Pekude peraşasında da Tora Mişkan için bağışlanan her şeyin mükemmel bir şekilde bir araya getirildiğini anlatır. Değerli metallerin her gramı ihtiyaç olduğu için toplanmıştır. Her parçası gereken yerlerde kullanılmıştır. Hepsi mükemmel şekilde bir araya gelir ve Mişkan bir şaheser olarak ortaya çıkar.  

Mişkan bir şaheserdir aynı zamanda da ‘tanıklık’ Mişkan’ıdır. Dünyanın işleyişine, her şeyin bir şekilde ve zamanda mükemmel uyumla yerli yerine oturduğuna tanıklık etmektedir. Bunu her an, her yerde keşfedebilmemiz mümkün değildir ama sonunda her şey olması gerektiği gibi olacaktır.  

Rabi’nin başından geçen bir olay bunun zaman içinde nasıl olabileceğini gösterir.

Rabi Haber genç erkeklere yönelik gece derslerini içeren bir programın başlatılmasına öncülük eder. Proje çok iyi Rabilerin öğretmenliği ile daha da anlam kazanmaktadır. Rabiler birlikte başladıkları bu projeyi yürütmek için büyük çaba harcar. Ne yazık ki bir süre sonra öğretmen Rabilerden biri gruptan ayrılır ve farklı bir yerde kendi projesini oluşturarak yürütmeye başlar. Rabi Haber gittiği için üzüldüğü çalışma arkadaşına ‘kızmadığını’ paylaşır. Üzülmüştür çünkü büyük çabayla başlatılan bir proje en iyi öğretmenlerinden birini kaybeder. Ancak sonunda her iki program da beklenilenin üzerinde bir başarıya ulaşır. Hatta ayrılan Rabi en başta ulaşılamayan birçok öğrencinin kazanılmasını sağlar. Üzüntü ile başlayan kopukluk başarılı iki gruba dönüşmüş yani her şey olması gerektiği gibi olmuştur.

Rabi ilk öğretmenliğe başladığı yıllarda  haftada bir akşam öğrenmek için evine gelen, özellikle motive olmuş bir grup öğrenciden söz eder. Bu öğrenciler büyürler, öğrenirler ve sonunda hepsi okulu bırakıp daha fazlasını öğrenebileceklerini düşündükleri başka bir yere gitmeye karar verirler. Onlarla gurur duyan Rabi bu seçkin öğrencileri kaybettiği için üzülmüştür. Ancak yedi yıl sonra Rabi’nin kızı bu öğrencilerden biriyle evlenerek bir yuva kurar.

İşler istediğimiz gibi gitmediğinde sabırlı, iyimser olmamız ve Tanrı’ya inanmamız ve güvenmemiz gerekmektedir. Sonunda her şey bir şekilde yoluna mutlaka girecektir. Yap-bozun parçaları birbirine karışmış gibi görünse de eninde sonunda hepsi yerine oturacaktır. Çünkü her biri Tanrı’nın hayatlarımız ve dünya için yaptığı ana planın ayrılmaz bir parçası konumundadır.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün