Roş Aşana Bayramı yeni başlangıçlar için çok iyi bir fırsattır. Tora yaşamını benimsemiş olanlarımız ‘beraha söylerken daha konsantre olmayı’ isteyebilir. Bazıları ‘Tefila söylerken daha dikkatli olmayı’ düşünür. Bazılarımız ise ‘laşon ara yapmamak konusunda daha hassas davranmayı’ isteyebilir. Ancak ergenlik çağındaki çocuklara yeni yıldan neler beklediklerini sorarsanız beklemediğiniz cevaplar alırsınız. Özellikle kız öğrencilerin bu çağda kendilerini pek beğenmediklerini ve dış görünüşleriyle ne kadar hassas bir şekilde ilgilendiklerini görebilirsiniz. Çoğu dış görünüşleri konusunda kendilerini çok güvensiz hissederler. İşte o anda vermeniz gereken cevap oldukça önemlidir. Bir Rabi onlara sanat tarihinin en ünlü tablolarından birini söylemelerini ister. Genel olarak verilen cevap Leonardo Da Vinci’nin ünlü Mona Lisa tablosudur.
Otoriteler bu tablo hakkında olağanüstü görüşler sunar. Tüm zamanların en ünlü ressamlarından biri tarafından resmedilen bu tablo kuşkusuz hem çok ünlü hem de çok değerlidir. Rabi bu tablo hakkındaki görüşlerini paylaştıktan sonra hepimizin gelmiş geçmiş tartışmasız ve kuşkusuz en büyük ‘sanatçı’ tarafından yaratıldığımızı söyler.
Her şeyi yaratan Tanrı bizleri de olmamız gerektiği gibi yaratmıştır. İnsanların görünüşümüzden etkilenip etkilenmemesi önemli olabilir ama asıl olan hepimizin tam da olmamız gerektiği gibi yaratıldığıdır. Günümüzde gençler şüphe ve güvensizlikle mücadele etmektedirler. Eğitimci olarak karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri öğrencilerimizi motive etmek ve kazanabilmektir. Bu yüzden çocuklarımız, gençlerimiz ve öğrencilerimizle konuşurken hepimizin söylediklerine azami dikkat etmesi gerekir. Korkularını ve öz şüphelerini artıracak şekilde değil, kendilerini motive edecek şekilde konuşmayı sağlamak hepimizin sorumluluğudur.
Peraşamız Aaron ve oğullarının resmi olarak Kohen unvanıyla atanacakları ‘miluim’ sürecinden söz eder. Tanrı emri verirken Moşe’ye “Kah et Aaron veet banav ito / Aaron ve oğullarını yanına al” ifadesini kullanır. Raşi açıklamasında Moşe’nin görevinin bu çok zor görevlerinde Aaron ve oğullarını motive etmek ve onları cesaretlendirmektir.
Bu yönerge aynı zamanda her eğitimciye ve her ebeveyne de verilmektedir. Günümüz çocukları korkular ve güvensizliklerle kuşatılmış durumdadır. Onları kelimelerle ‘yakınlaştırmamız’, yetenekli olduklarına, güzel olduklarına, önemli olduklarına, iyilik dolu ve potansiyel dolu olduklarına dair güvence vermemiz gerekir. Korkularının üstesinden gelmelerine yardımcı olmak, onları içsel büyüklükleriyle tanıştırmak çok önemlidir. Böylece onlara başarı odaklı bir yol çizecek onları bu konuda yönlendirebileceğiz.
Hag kaşer vesameah.