Önce Richard Brenson, sonra Jeff Bezos ve şimdi de Jared Isaacman önderliğinde yalnızca sivillerden oluşan dört kişilik ekip uzay turizminin öncüleri olarak ´herkes için uzay´ hayalini gerçekleştiriyor. Kumandan Isaacman´in liderliği temsil ettiği bu uçuşun ekip üyeleri umut, refah ve cömertliği temsil eden çok özel insanlardan oluşuyor.
1961’deki ilk insanlı uzay uçuşundan bu yana 600’den az sayıda insan uzaya çıktı. 2021, sıradan insanların uzaya çıkabilmesi için, fiyatı makul ticari uçuşların başladığı ve söz konusu sayının hızla artmaya başlayacağı yıl olarak tarihe geçecek. Bu uçuşların en önemli örneği geçen hafta dört sivilin yanlarında profesyonel bir astronot bulunmaksızın, çok az bir eğitim alarak Dünya’dan 590 kilometre yukarda, yörüngede üç gün geçirmesiyle yaşandı. Bu yörünge hali hazırda gezegenimizin etrafında dolaşan Uluslararası Uzay İstasyonu (400 km) ve Hubble Teleskobundan (545 km) daha yüksek bir irtifa.
Inspiration 4 (İlham 4) adı verilen uçuşun finansmanı tamamen milyarder girişimci Jared Isaacman tarafından sağlandı. Elon Musk’ın Space X şirketine dört koltuk için on milyonlarca dolar ödeyen Isaacman’ın kumandanlığını da üstlendiği uçuşta, temmuz ayında Richard Branson’ın Virgin Atlantic ve Jeff Bezos’un Blue Origin şirketiyle yaptığı uçuşların rekoru hem irtifa hem hız hem de uzayda kalış süresi olarak kırıldı.
Resilience (Direnç) adı verilen uzay aracı Falcon 9 roketinin ucunda 15 Eylül akşamı Florida’da bulunan Kennedy Uzay Merkezinden fırlatıldı. Saniyede 8 kilometre hıza ulaşan uzay aracı saatte ise 27 bin 500 kilometre mesafe kat etti. 19 Eylül Pazar sabahı erken saatlerde ekip sapasağlam olarak Atlantik Okyanusuna yumuşak iniş yaptı. Resilience gemisinde normalde ISS’e bağlanmak için bulunan kapak, 360 derece manzara yaratabilecek cam bir kubbe ile değiştirildi. Ekip ‘Cupola’ denen bu pencereden uzayın ve Dünya’nın muhteşem görüntülerini izledi.
Yolculuk boyunca dörtlü Cupola’da keyif sürmenin yanı sıra bilime de katkı yapmış oldu. Mikro yerçekimi ortamında insan vücudunda sıvıların nasıl hareket ettiğini çalışmak için yanlarında bir ultrason aleti bulunuyordu. Yolcular her gün aldıkları kan ve sıvı örnekleri ile vücuttaki mikrobiyomun değişkenliğini ölçtü. Bunun yanı sıra ekip çeşitli kan testleri ve zihinsel testler de yaptı. Eğlenmeyi de pas geçmeyen grup üyeleri resim yaptı, ukulele çaldı. Ekip bu yolculuğa çıkmadan önce bir NASA astronotu kadar olmasa da sıkı bir eğitimden geçti. Dağlarda, su altında, mağaralarda ve ormanda mesai yapan dörtlü NASA tarafından onaylanan müfredatı izledi. Uzay aracı tamamen otomatik pilotta çalıştı.
Isaacman’ın bu yolculuğa çıkarken hedefi St. Jude Çocuk Araştırma Hastanesine 200 milyon dolar bağış toplamak ve aynı zamanda milyarder olmayan fakat hayali uzaya çıkmak olan üç kişiyi sevindirmekti. Uçuşta liderlik, umut, refah ve cömertlik kavramlarını temsil edecek yolcular seçilmesine özen gösterildi. Isaacman ilk 100 milyon doları kendisi bağışladı. İnişin hemen ardından Elon Musk’tan gelen 50 milyon dolar ve halktan gelen 60 milyon dolar bağışla Isaacman hedefinin üzerine çıkmış oldu. St. Jude Hastanesi çocuklara ücretsiz kanser tedavisi sunan bir hastane.
İlham verici dörtlü ve temsil ettikleri idealler
1983 doğumlu Isaacman New Jersey’de dünyaya geldi. Henüz lisedeyken bilgisayarlara ilgi duyan Isaacman tamir ve teknik destek işleri yaparken bir müşterisinden tam zamanlı iş teklifi alması üzerine liseyi terk etti. Lise bitirme sınavlarını başarıyla geçtikten sonra 1999’da henüz 16 yaşında aile evinin bodrum katında perakende ödeme yöntemleri şirketi kurdu. Şirket gittikçe büyüdü ve bugün ismi Shift4Payments olan PayPal benzeri bir şirket haline geldi. Hilton, Four Seasons, KFC ve Arby's gibi bilinen şirketler dahil ABD’nin otel ve restoranlarının üçte birine, ödeme işlemleri konusunda yılda 200 milyar dolarlık hizmet veriyor. Isaacman aynı zamanda bir pilot. 2011’de kurduğu ve Amerikan askerlerini eğittiği Draken International adında bir pilot eğitim şirketi var. Şirkette 70 adet savaş jeti bulunuyor. Dünyada özel şahsa ait bu denli büyük bir hava kuvvetleri şirketi daha yok. Isaacman bu uçaklarla hava akrobasisi de yapıyor. 2008’de Isaacman, Make a Wish Kurumuna bağış etkinliği kapsamında hafif bir jetle 82 saatlik dünyayı dolaşma rekorunu kırmaya yeltendi. Turunu 83 saatte tamamlayan Isaacman verdiği molaları azaltırsa rekoru kırabileceğinden emindi. Bir yıl sonra Hindistan ve Japonya molalarını eleyerek rekoru 62 saatte kırdı. Isaacman aynı zamanda kendi deyimi ile bir ‘space geek’ yani uzaya onu anti sosyalleştirecek kadar fazla meraklıydı. Çocukluğundan beri uzaya gitmeyi hayal eden Isaacman yuva öğretmenine bir gün mutlaka uzaya gideceğini söylemiş, öğretmeni de bunu yaptığında onu izleyeceğini söylemiş.
Inspiration görevinin ikinci ideali olan umudu temsil eden Haley Arceneaux Louisiana doğumlu, on yaşında kemik kanserini yenmiş 29 yaşında genç bir kadın. Arceneaux şimdi hastalığının tedavi edildiği ve Inspiration’ın bağış toplamak için yola çıktığı St. Jude Hastanesinde bir lösemi doktorunun asistanlığını yapıyor. Kendisi uzaya protezle çıkan ilk insan ve ABD’nin en genç astronotu oldu. Fakat en gurur duyduğu özelliği uzaya çıkan ilk pediatrik kanser kurtulanı olması. Bacağındaki proteze rağmen Arceneaux zorlu koşulların üstesinden gelerek eğitimini en iyi şekilde tamamladı. Isaacman satın aldığı koltuklardan ikisini St. Jude Hastanesi bağışlamıştı. Hastane hiç düşünmeden biletlerin birini çocukluğundan beri uzaya gitme hayali olan Arceneaux’ya verdi.
St. Jude Hastanesi diğer koltuk için ücretli bir çekiliş yapmaya karar verdi. 72 bin çekiliş bileti 113 milyon dolara satıldı. İsmi açıklanmayan bir kazanan, sürpriz bir şekilde biletini çekilişe girip kazanamayan en yakın arkadaşına verdi. Chris Semborsky ABD Hava Kuvvetlerinde hizmet etmiş eski bir asker. Henüz öğrenciyken uzay seyahatlerinin kanunen halka açılabilmesi için lobi faaliyetlerinde bulunarak endüstrinin ticari tarafının gelişmesinde büyük rol oynadı. Gençken uzay kamplarında çalışan ve uçuş simülasyonları yapan 41 yaşındaki Semborski Irak’ta savaştı; 2007’de ordudan ayrıldıktan sonra dünyanın önde gelen havacılık şirketi Lockheed Martin’de çalışmaya başladı. Arkadaşının cömertliği sayesinde uzay yolculuğuna çıkan Semborski’nin temsil ettiği değerin cömertlik olması şaşırtmadı.
Isaacman son koltuk için girişimciler arasında bir yarışma yapmaya karar verdi. Yarışmada amaç Shift4Payments şirketinin teknolojisini kullanan bir dükkan açmaktı. Kazanan isim Arizona’da 20 yıldır jeoloji profesörlüğü yapan Sian Proctor oldu. Proctor yarışma için uzay ile ilgili sanat işlerini sattığı bir internet sitesi açtı. Büyük Okyanus’ta Guam Adasında doğan Proctor’un babası NASA’da Apollo görevleri sırasında izleme istasyonunda çalışıyordu. Defalarca uçuş simülasyonuna katılmış olan Proctor, 2009’da 3 bin 500 kişide 47 finalist arasında girmeyi başarıp ilk dokuza girmeyi başaramadığı için NASA astronotu olamamıştı. Simülasyonlarda elde ettiği tecrübeler ışığında Proctor ‘Mars için Öğünler’ adında bir yemek kitabı yazdı. Proctor uzaya giden bir araçta pilotluk yapan ilk siyahi kadın oldu. Proctor misyonun ‘refah’ idealini temsil etti.
Jared Isaacman
Uzay yolculuğunda dini ritüeller
Jared Isaacman’ın Yahudilik dininde oruç tutulması gereken ve en kutsal gün sayılan Yom Kipur’da uzaya çıkması akla dini ritüelleri uzay yolculuklarına nasıl adapte edebiliriz sorusunu getirdi.
Yaşadığı bölgedeki sinagogun önemli bağışçılarından olan ancak dindar biri olmadığını belirten Isaacman uzay yolculuğu sırasında oruç tutmayacağını açıklamıştı. Bu açıklaması ile Isaacman insanların dini geleneklerini uzay yolculuklarında nasıl devam ettireceklerini düşündürdü. Yahudilikte olduğu gibi İslam’da da oruç saatleri Güneş’in doğuşu ve batışı ile ilişkilendirilir. Acaba Isaacman günde 15 kez Dünya’nın etrafında dönen bir uzay aracında 92 dakika oruç tutsa bu yeterli sayılır mı? Müslüman astronotlar için uzay istasyonunda namaz sırasında Mekke yönünü bulmak, daha da zoru yerçekimsiz ortamda diz üstü oturmak mümkün olmayabilir. 2007’de Ramazan’da Uluslararası Uzay İstasyonunda (ISS) olan Malezyalı astronot için İslam Ulusal Fetva Konseyi kendisinin dilerse uzaya fırlatılış noktasının saatine göre oruç tutabileceği ya da dilerse orucunu erteleyebileceği kararı çıkmıştı.
Astronotların dini ritüellerini devam ettirmek istemesi ilk insanlı uzay uçuşlarından beri rastlanılan bir durum. 1968 Apollo 1 misyonunda astronotlar Ay’ın yörüngesinde ilk kez döndüklerinde Eski Ahit’in ilk bölümü olan Yaratılış’ı okumuşlardı. Buzz Aldrin ise 1969’da Apollo 8 misyonunda Neil Armstrong ile Ay’a ilk adımını atmadan önce mahallesinin kilisesindeki rahibin kutsadığı ekmeği yemiş ve şarabı içmişti.
Yahudi geleneklerinin bazılarını uzayda sürdürmek isteyen astronotlar da olmuştu. 2003’te İsrailli astronot İlan Ramon, Şabat gününü gerektiği gibi kutlamıştı. 1993’te Hanuka Bayramı sırasında ISS’te bulunan Jeffrey Hoffman bir topaç - ‘dreidel’ çevirmiş ve oyunun kurallarını anlattığı görüntüleri Amerikan televizyonlarında yayınlanmıştı. Dreidel dönmesini bitirdikten sonra hangi tarafına doğru düştüğü oyunun sonucunu belirler. Hoffman videoda yukarı aşağı kavramının olmadığı yerçekimsiz ortamda herhangi bir tarafa düşme söz konusu olmadığından uzay yolculuklarında oyunun kurallarının yeniden yazılmasını gerektiğini söylemişti.